Arazi Günlükleri: Mersin&Karaman

17626266_10154938229717911_6005553566198965746_nSoner ile Titreyen Göl’de buluştuk. Soner bu sene 15 Mart’ta gelen ötücü göçünün geç kaldığını anlatıyordu. Kıyı kontrolü yaptıktan sonra Akseki ‘ye yola çıktık . Bir gün Akseki ‘de kuş arazisi yapıp Akseki’de kaldık. Akseki de kar altındaydı. Ertesi gün sabah erken 36SVF3 karemize hareket ettik. Akşam yaptığımız çalışmada  Afşar‘ın olduğu dere habitatında kuş gözlemi yapmaktı. Hadim Taşkent üzerinden karemize ulaştık ulaşmasına yaklaştıkça yolların iki yanı karlar altındaydı. Hatta aracımızdan fırladık “hani kuşlar nerede ?” çekimini  gerçekleştirdik. Görece irtifa kaybedeceğimizi düşünerek 10’luk karemizde kar olmayacağını düşündük.  Yollar eğlenceliydi ama kuş yoktu. Eğlencemizi iki kocaman HES inşaatı  maalesef kısa sürede kesti.

17523626_10154933389547911_6407882083521778795_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

Yine de Taşkent’e bayıldık . Taş üstünde taştan ibaretti adeta…  Afşar’ı geçtikten sonra bir şelale bilgi levhası gördük. Çetmi Şelalesi. Baktık şelale yolumuzun üzeri haydi dedik. Hem de karemizi keşfetmiş oluruz. Muhteşem bir coğrafya yakalamıştık. Kanyondan geçip şelaleye vardık. Ne var ki 1X1 karemizde değildi şelale! Raslantısal kayıt sağolsun. Derekuşunu elimizle koymuş gibi bulduk. Geriye karemize doğru döndük. Sesleri dinledik. Karemize girdikten sonra ilk ses duyduğumuz noktayı kontrol ederek ,başladık yürüyüşümüze. Olası türleri söylüyor, biraz sonra görüyorduk. Kaya sıvacıları, kaya serçeleri , kuzgun, gökardıç , dağ kuyruksallayanı… Gökardıç sayısı  gayet güzeldi. Adeta çift çift uçuyorlardı.  Kanyon çıkışında bahçelerden baştankaralar, çıvgınlar, ak yanaklı baştankara listemize eklendi.  Boğmaklı ardıç ile duvar tırmaşık arayışımız sonuç vermedi ne yazık ki… Kaya sıvacı kuşlarının yuva hareketi ve gök ardıçlar keyiflendirmişti .

Alanı taramaya başladık ve hemen bir kızılkuyruk bizi durdurdu. Aynı alanda yuvaya çamur taşıyan sıvacı kuşu da var mıydı ? Vardı. Hemen bir serbest kaydı girdik.

İkinci 1X1 karemiz için rakım yükseltmeye karar verdik. Böylece ait olduğumuz 10’luk karede daha değişik bir habitat bulma olasılığımız nerdeyse sıfırdı. Keçimen’e doğru yükseldik. Yolların karla kapalı olduğunu gidemeyeceğimizi köylüler söylese de, kapanana kadar gideriz dedik biz de .

Kış daha kalkmamış bahar henüz gelmemişti buralara. Kuşlar adeta daha yeni ötme denemeleri yapıyordu. Şöyle hakkıyla öteni yakaladığımız zaman  A2 yi yazacaktık, kim tutardı bizi ama bizim uçan canlar  daha hazırlık notaları mırıldanıyor, akort yapıyorlardı. Neyse ki bir orman toygarı öttü! Ketenkuşları henüz dişileri görecek hale gelmemişlerdi  ama varlardı ya!

Soner ile elimizden geleni yaptık . Bu arada müthiş bir Crocus ve Colchicum alanı keşfetmiştik. Üstelik yol açılmıştı köylülere dönüşte müjdeyi vermek istedik.

Dönüse geçtik  iki gece Ermenek’ te kalmayı planlamıştık .Saat 16:30 a geliyordu . Yolun iki yanı karlı , kimi yerde karların yer yer eridiği düzlükler vardı . Soner arabayı birden durdurdu. Aşağıda tarla çinteleri vardı . Ketenkuşu sürüleri , vay!  Dağ İncir Kuşu iki tane! Hemen arabadan indik . O da ne ! Yolun diğer tarafında akıl almaz kulaklı toygar sürüsü. Seksenden fazla! Hepsi akşam pazarı besleniyorlardı. Artık Soner’le bana çamurlara bulanıp bu beslenme şölenine katılmaktan başka seçenek kalmamıştı. Biz de hakkını verdik!

17554464_10154935259797911_6330495089064510484_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

17523341_10154938218267911_6015011414671054848_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

 

 

 

 

 

 

Yol boyu kara kızılkuyruk, ökse ardıcı, kaya kırlangıcı, alaca ağaçkakan kayıtları da alarak Ermenek’e vardık .

Ermenek’teki otelimiz çok güzeldi. Yemeklerini de sevdik. Ermenek  yamaçta kurulmuş  eski kültürümüzün bozulmamış izlerini taşıyan harika bir şehir.  Bu otelin varlığını diş doktorumdan öğrenmiştim yıllar önce. Ermenek’liydi. Her taraf sakindi. Odalarımız maalesef ki Ermenek Baraj Gölü’ne bakıyordu. Ermenek ve yöresi ülkemizin endemik bitki zengini bir yöresi. Düşünebiliyor musunuz sular altında kocaman bir kesimi?  O zaman baraj inşaatı sürüyordu.

Yarın Karaman yoluna girecektik. Googledan ağaçlık alanlar belirledik. İki 10’luk seçtik. Biri veya  diğeri olacaktı. Kuşları  dinleye dinleye yavaş yavaş yolda ileliyorduk. Soner, küçük sıvacı neden olmasın Bahar Abla, dedi. Sağımız solumuz yaşlı, genç karışık ibreli ormandı. Balkusan’a doğru kuzeye gidiyorduk. Yolu kesen vadi aralıklarını ben daima çok cazip bulurum.  Zamanına göre kuş, kelebek buradan akar gider. Yamaçtan yola doğru inen vadi olur bir oluk! Böyle bir olukta durdum. Arabadan indik, bizimkinin ötüşü kulaklarımıza doldu. İki yandan iki erkek alanları için güçlü bir şekilde uğraş veriyorlardı. Eh bir de çaprazgaga! Hemen bir koordinat aldık.  Raslantısal kaydı yaptık. Eğer ilerde böyle bir alan göremezsek dönüp burada 1 x1’lik karemizi yapmaya karar verdik.

17553550_10154938181487911_8034403443918786603_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

Karaman yönünde ilerlemeye devam ettik. İhsaniye’ye kadar alanımızdaydık. Derken ağaçlar bitti. Karlar erimiş yol sular altında. Ama kuyrukkakanlar var! Bir de aksırtlı kuyrukkakan görünce burada 1×1 karemizi yapmaya karar verdik. Böylece 10’luk karemizi belirlemiş olduk. Önceki küçük sıvacı raslantısalda  kalacaktı.  Fakat diğer yandan yol bir süre sonra irtifa kaybederek inecekti sanki. Yine ibreli ormanına girmemiz yüksek bir olasılıktı. Google da bizi onaylıyordu. Nasıl bir alandı burası böyle aksırtlı kuyrukkakanlar üreme havasında cirit atıyordu.4 çift aksırtlı kuyrukkakan! Kuyrukkakanlar suyun başından ayrılamıyordu. Küçük isketeler, ketenkuşları, orman toygarları ki yine ötüyorlar, kaya serçeleri… Yoldan etrafa dağıldık Soner’le. Kaya tepelerinin aralarındaki vadilere doğru girdikçe aksırtlılar artıyordu. Bu arada bu kayalık tepelerde adeta kayaların dibine nefes alamak için saklanmış endemik muhteşem süsenimiz nabzımı artırıyordu. Ona narin Colchicumlar arkadaşlık ediyordu. O da ne yukarda Soner’in gösterdiği yerde iki sarı gagalı dağ kargası uçuyordu. Alanı bir saat boyunca taradık. Soner kaya deliklerinde baykuş aradı. Kısmetimiz bu kadardı.

İkinci 1×1 lik için İhsaniye’ye doğru ilerledik. Yanılmamıştık. Rakım 1925 metreden indikten sonra ibreli ormanlar önümüzdeydi. Buradan neler çıkartabileceğimizi saya saya kare başlangıcımızı belirledik. Yürüyüşümüze başladık. İbrelilerin yaşlılarına doğru yaklaştığımızda küçük sıvacıyı duyduk. Eh biraz eğlendik tabi! Ne de olsa özlemişim!  Kaya kirazkuşu, çam baştankaraları, ispinozlar, sakalar ve cıvıl cıvıl orman toygarları. Uzaktan yaklaşan sürü 3 kangal köpeği eşliğinde belirince ben arabayı almaya döndüm. Zaten saatimizi doldurmuş, ormana inmeyi düşünüyorduk. Arabayla sürüyü atlattıktan sonra indik yine sağı solu dinledik.  İhsaniye’ye yaklaşırken av arayan bir kaya kartalı ile eğlendik. Köyün mezarlığına indik ama ak yanaklı baştankara sesi duyduk sadece…  Ermenek’e dönüp baraj etrafında gözlem yapamaya karar verdik ki o zaman 50’lik karemizde  eksik kalmış kaydımız ve habitatımız olmasın.

Baraj kıyısına inme çabalarımız, yolların inşaat nedeniyle kesilmiş olmasından dolayı başarısız kaldı. Ama biz yine ara yolları falan zorlayarak oldukça yaklaştık. Baştankaralar, alaca ağaçkakan , çıvgınlar derken süper görüntü veren iki küçük ağaçkakan dürbünlerimizde belirdi. Bir çift idiler !

Soner‘e dedim ki bir alan seçeceğim bak oradan çok güzel bir tür çıkacak. Seç bakalım dedi ama seçtiğim alana bir sürü daldı ne varsa önüne kattı. Ben ne yapayım gibi bir ifadeye bürünüyordum ki 4 kırmızı gagalı dağ kargası gökyüzünü şenlendirdi. Hatta biraz oyun da oynuyor gibiydiler! Saat 18:40.  Güzel bir günü daha gayet iyi bir havada bitirmiştik. Karnımız acıkmıştı. Diş Doktorumu Ermenek’ten aramıştım. O da otel müdürü arkadaşı, onu aramış. Akşama ikramlar bizi bekliyordu.

Bahar Bilgen

Nisan 2017