Atlas için yapılan gözlemleri standart hale getirmek için gözlemcilerin sarf ettiği çaba sabit tutulmaya çalışıldı. Bu hedefe ulaşmak için, farklı karelerde ve farklı zamanlarda yapılan gözlemlerin hepsi 1 saat süresince ve yaklaşık 1 kilometrekarelik alan içinde yapıldı.
Her öncelikli 50×50 km’lik kare içinde iki adet 10×10 km’lik kare seçildi. En fazla türü kayıt edebilmek için 10×10 km’lik karelerin birbirinden farklı habitatları barındırmasına dikkat edildi. Örneğin, birinci 10×10 km’lik kare içinde ormanlık alan çok ise, ikinci kare tarım arazisinin yaygın olduğu bölgeden seçildi. Birinci kare dağlık veya tepelik alanlardan oluştuğunda, ikinci karenin daha alçak irtifalı olmasına dikkat edildi. Kare seçimlerinde bunun gibi (sulak x kurak, denize/göle yakın x denizden/gölden uzak, yerleşime yakın x yerleşimden uzak, kuzey yamacında x güney yamacında) zıtlıklara dikkat edildi (Şekil 4).
Her bir 10×10 km’lik kare içinde de aynı şekilde birbirinden farklı arazi özellikleri taşıyan ikişer alanda birer saatlik gözlem yapıldı. Şekil 4 örneğinde, sol üstteki birinci 10×10 km’lik kare (35TPF69) daha ormanlık ve yüksek bir arazide, ikinci 10×10 km’lik kare (35TPF87) ise tarım arazisi açısından zengin ve alçak bir bölgede seçilmiştir. Her 50×50 km’lik karede toplam dört gözlem parkuru kullanılmıştır.
Atlas Metodolojisi Revize oldu
Eski metoda göre Kuş Atlası için yapılan süreli çalışmalarda seçilen her bir 10×10 km’lik kare içinde birbirinden farklı 4 alanda birer saatlik çalışma yapılıyordu.
2016 yılı süreli çalışmalarının sonuçlarını grafiklere döküp Avrupa Kuş Sayım Konseyindeki ilgili kişilerle görüştüğümüzde, her bir 10×10 km’de 2 farklı alanda yapılacak birer saatlik çalışmanın türlerin dağılım haritalarının çıkarılmasına yeteceği görüldü. Yani Atlas gönüllülerinin 2017 ve 2018’de bir 50×50 km içinde seçtikleri 2 adet 10×10 km’lik karenin her birinde 2 transekt yapması yetecek!
Yeni yöntem süreli çalışmanın daha erken saatlerde bitmesini sağlayacak. Bu sayede atlasçıların günün geri kalanında serbest çalışmaya ağırlık verip yuvaları ve zor türleri bulmaya zamanı olacak. Hem verilen kodlar yükselecek, hem de kaydedilen tür sayısı artacak! Yeni yöntemle, tamamlanan 50×50 km’lik karelerin de sayısının daha hızlı bir artış göstereceğini düşünüyoruz.
Projenin başında, 2015 ve 2016 yıllarında yapılan süreli çalışmalarda her 10×10 km’lik karede iki yerine dört parkur kullanıldı. 2017 yılında ise metodolojide yapılan revizyon sonucunda iki adet parkurun yeterli olduğuna karar verildi.