Yazar arşivleri: Eylül DİZDAROĞLU

Kuş Atlasından Yeni Yıl Mesajı

Değerli Kuş Atlası Dostları,

© Mustafa Erturhan

Bir yılın daha sonuna gelirken, size Kuş Atlası ve dolayısıyla Türkiye ornitolojisi açısından bu çok değerli yılda yapılan çalışmaları ve kazanımları derleyip aktarmak istiyoruz.

2014 yılında başladığımız, daha geniş katılıma da 2015 yılında kavuştuğumuz Atlas Projesi’nin sonuna yaklaşıyoruz. Bu projenin başarılı olmasının tek nedeni, gönüllü kuş gözlemcilerinin zaman ve imkanlarını, bu proje doğrultusunda gidilmemiş alanlara doğru yönlendirmeleri oldu. Yüzlerce kuş gözlemcisi üreme döneminde, son derece özverili ve metodik çalışarak Kuş Atlası’nı oluşturacak verileri oluşturmamıza yardım ettiler. Bu bağlamda her türlü katkı veren herkese bir teşekkür borçluyuz.

Türkiye kuşlar açısından şüphesiz çok zengin, ancak diğer yandan bir o da büyük bir ülke. Ülkemizdeki 375 kareyi tamamlanın gerçekçi olmadığını bildiğimiz için karelerin sadece yarısını tamamlamaya çalıştık. 4 yılda gerçekleştirilen binlerce saat gözleme rağmen, ülkenin karelerinin yaklaşık 120 tanesini tamamlayabildik. Bu aşamada daha önce yapılmış bölgesel atlas çalışmaları yardımımıza koştu. Anadolu Diyagonali ile Akdeniz ve Konya bölgesinde yapılan atlaslar (DKM), Kuş araştırma raporları (DAD), Güneydoğu Anadolu Atlası (DHKD) ve yine bölgesel ölçekteki Akdeniz Atlası (DKM&WWF), Yıldız Dağları Biyosfer Rezerv Projesi, Erciyes Atlası, Palas Tuzla Gölü Atlası, Karaburun Atlası’nı ana veri tabanımıza aktardığımızda belirli bölgelerdeki eksikliği büyük ölçüde gidermiş olduk.

Atlas projesi başlayana kadar üreme kodu kavramı kuş gözlemcileri arasında çok bilinen bir konu değildi. eKuşbank’ta kaydedilmiş binlerce gözlem, üreme kodu bulunmasa da, atlas açısından son derece değerli olabilirdi. Ekibimizin her tür için oluşturduğu mevsimsel fenoloji tabloları sayesinde bu verileri güvenli şekilde kullanmanın yöntemini geliştirdik ve 100.000 satır gözlemi ana veritabanımıza dahil ettik.

Kuş Atlası kuş gözlemcilerini ve araştırmacılarını bir araya getiren kolektif bir çalışma modeli oluşturdu. Bağlantıya geçtiğimiz onlarca akademisyen bizlerle değerli verilerini paylaştı. Bu şekilde sadece vatandaş bilimi değil, STK’lar ve akademinin katılımı ile arzu ettiğimiz ortak çalışma platformunu oluşturmuş olduk. Yılın son aylarında tüm bu verileri işlemek için çok ciddi mesai harcadık. 200.000 satır gözlem verisini işlediğimizde yaklaşık 40.000 satırlık devasa bir bilgi kaynağını oluşturduk, hala da üzerinde çalışıyoruz. Sanırım koca ülkede sadece 10-15 kare dışında tüm karelerin tamamlanmış olduğunu söyleyebileceğiz.

Peki önümüzdeki dönemde çalışmalar nasıl devam edecek? Veri toplama büyük ölçüde tamamlanmış olsa bile 2018 yılında http://mapviewer.ebba2.info/atlas/turkey sitesinde paylaşılan haritalardaki eksik kareleri ziyaret etmeye çalışacağız. Projemizi hem teknik, hem mali olarak destekleyen Avrupa Kuş Atlası Projesi kapsamında, veri analizi ve modelleme çalışmaları devam edecek ve 2020 yılında Türkiye’nin de dahil olduğu büyük Avrupa Atlası kitabı yayımlanacak.

Biz de bu 4 yıllık proje dahilinde geliştirdiğimiz kapasiteyi ve birikimi yaşatmak adına, halihazırda atlas için çalışan uzmanlar ve akademisyenlerden oluşan bir “Çalışma Grubu”nun kurulması fikrini geliştirdik. Bu sayede atlas bünyesinde gelişen kapasite, iletişim ağı ve bilgi akışını koruyarak, tüm kuş gözlemcileri ve fotoğrafçıları bir araya getirmeye devam edeceğiz. Atlas projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz çalışmaları ve kazanılan tecrübeleri, önümüzdeki aylarda WWF-Türkiye’nin katkılarıyla basılacak bir final raporu ile paylaşacağız.

Lütfen eKuşbank’a kodlu ve kodsuz (üreme dönemi dışındaki) kayıtlarınızı girmeye devam edin. Artık girilen her kaydın, kuşların ve yaşadıkları doğal alanların korunması için en etkili şekilde kullanılabileceğinden şüpheniz kalmasın.

Herkese mutlu, sağlıklı, esenlik dolu ve bol kuşlu bir 2018 dileriz,

Kuş Atlası Projesi adına,
Kerem Ali Boyla

Kuş Atlası Trakuş Samsun Kızılırmak Etkinliğindeydi

Geçtiğimiz haftasonu Samsun Kızılırmak Deltası’nda gerçekleştirilen Trakuş etkinliğine Kuş Atlası olarak biz de katıldık. Türkiye’nin dört bir yanından kuş fotoğrafçılarının bir araya geldiği etkinlikte katılımcılar fotoğraf çekmek için deltaya gelmiş olsa da, organizasyon boyunca ön plana çıkan konular fotoğrafçılığın kuşları ve popülasyonları takip etmekte ne kadar önemli olduğuna bir kez daha dikkat çekti.

Cuma akşamı Kuş Atlası ekibi olarak projenin sonuçlarını anlatan bir sunum yaptık. Sunumun sonlarında Trakuş yönetiminden Özmen Yeltekin de, fotoğrafçı gözüyle Kuş Atlası’ndan ve fotoğrafçıların Atlasa nasıl katkı koyabileceğinden söz etti. Trakuşçuların Atlası takip ettiğini görmek bizim için çok sevindirici oldu. Etkinlik arasında yaptığımız sohbetlerde pek çok kuş fotoğrafçısı Atlasa nasıl destek olabileceğini sordu. Fotoğraf çekerken gözlem listesi tutmak ve mümkünse bunları fotoğraflarıyla eBird’e kaydetmek, Atlasa katkı vermenin en kolay yolu. Kuşlara karşı paylaşılan bu ortak heyecan, Atlasın devamını sağlayabilmek adına umut verici.

Etkinlikte Kuş Atlası gönüllülerinin bir kısmıyla da görüşme ve hep beraber gözlem yapıp fotoğraf çekme şansımız oldu. Bizi bu güzel etkinlikte ağırladıkları için tüm Trakuş ekibine teşekkürler!

Kuş Atlası Uzman Çalışmaları: İstanbul Buluşması

Kuş Atlası’nın sürekli güncellenmekte olan pilot haritaları üstünde yaptığımız çalışmalar devam ediyor. Üç yıllık arazi döneminin bitmesi ve proje ekibinin verileri geçmişteki eBird kayıtları ve üreme çalışmalarıyla birleştirmesinin ardından Türkiye’de üreyen kuş türlerinin ilk dağılım haritaları ortaya çıkmıştı. Ekip, bu haritalardaki eksikleri gidermek için kuş gözlemcileri ve ornitologlardan destek almaya devam ediyor.

18 Kasım 2017 Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz çalışmaya Murat Biricik, İhsan Eroğlu, Cemil Gezgin ve Ömer Necipoğlu katıldı. Her bir türün haritasını kontrol ettiler, ürediğini bildikleri noktalarda bir tür haritada görünmüyorsa, kayıtlarını bizle paylaşarak bu üreme alanlarının haritaya yansımasını sağladılar. İstanbul buluşması için bize kapılarını açan Yuva Derneği’ne ve Erdem Vardar’a teşekkür ediyoruz.

Bütün kuş gözlemcileri atlasa aynı yöntemle katkıda bulunabilir. Tek yapmanız gereken bağlantıdaki haritaları incelemek, eksikleri belirlemek ve kayıtlarınızı Atlas ekibiyle paylaşmak. Atlas ekibine kus.atlasi@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Dağılım Haritalarında İlginç Sonuçlar: Turaç, Maskeli Örümcekkuşu, Büyük Kızkuşu, Tepeli Karabatak

Kuş Atlası’nın en önemli amaçlarından biri, türlerin dağılımındaki değişimleri ortaya koymaktı. Ortaya çıkan pilot haritalar şimdiden bazı çarpıcı değişimleri ortaya koydu. İşte birkaç örnek:

Turacın eskiden Göksu Deltası’na kadar geldiği biliniyordu, şu an ise daha batıya doğru yayılmış durumda. Şimdi turacı Antalya Havalimanında bile gözlemek mümkün! (Referans, Oğuz Eldeklioğlu, Özlem Saygın).

Maskeli örümcekkuşunun eskiden Akdeniz ve Ege dışında lokal olarak Ankara’da ürediği biliniyordu. Kuş Atlası çalışmasının sonuçları ise türün tüm Anadolu’da ürediğini ortaya koydu. Maskeli örümcekkuşu yayılmaya mı başladı? (Referans: Roselaar, 1995)*

Büyük kızkuşu eskiden yalnızca Cizre’de ürüyordu. Kuş Atlası türün bütün Güneydoğu Anadolu’ya yayıldığını gösteriyor; başarılı bir tür!

Tepeli karabatak Kuş Atlası haritalarında eksik kalmış. Nerede Güney Ege kayıtları?

Kaynaklar:

Roselaar, C. S. 1995Taxonomy, morphology, and distribution of the songbirds of Turkey: an atlas of biodiversity of Turkish passerine birds. Pica Press, Mountfield, Sussex, U.K.

http://ebird.org/content/ebird/?lang=tr

Kuş Atlası Uzman Çalışmaları Başladı

Türkiye Üreyen Kuş Atlası’nın üç yıllık arazi döneminin bitmesinin ardından proje ekibi toplanan verileri derleyerek, bunları geçmişteki eBird kayıtları ve üreme çalışmalarıyla birleştirdi. Bu çalışmanın sonucunda kuş atlası pilot haritaları meydana geldi. Bu haritalardaki hataları ayıklamak ve eksikleri gidermek için Kuş Atlası, uzman kuş gözlemcileri ve ornitologlardan destek alıyor. Süleyman Ekşioğlu ve Doğa Araştırmaları Derneği’nden Cenk Polat’la yaptığımız çalışmaların ardından geçtiğimiz haftasonu Nizamettin Yavuz, Kiraz Erciyas Yavuz, Ömer Döndüren ve Ortaç Onmuş’la Ankara’da bir araya geldik. Her bir türü tek tek inceleyip, türlerin görünmediği atlas karelerini kendi kayıtlarına dayanarak bir bir doldurdular. Elbette bir Cumartesi günü buna yetmedi. Kendileri atlas için bu kareleri doldurmaya devam ediyor!

Siz de pilot haritaları bağlantıdan inceleyerek karelerde eksik gördüğünüz türleri kus.atlasi@gmail.com’a bildirebilirsiniz.

Uzmanlar harıl harıl çalışıyor…

Çalışmaya devam…

Ortaç Onmuş, Nizamettin Yavuz, Kiraz Erciyas Yavuz ve Ömer Döndüren, Kuş Atlasından Eylül Dizdaroğlu ve Lider Sinav’la birlikte (soldan sağa).

Süleyman Ekşioğlu ve Atlas ekibi.

Atlas ekibi Cenk Polat’la.

,

Kuş Atlası Pilot Haritaları Yayında

Kuş Atlası pilot haritaları hazır!

Kuş atlası arazi çalışmaları, geçmiş atlas çalışmaları, eKuşbank kayıtları ve literatür taraması sonucunda topladığımız bütün verileri, Avrupa Üreyen Kuş Atlası 2 (EBBA2)’nin web altyapısını kullanarak çevrimiçi hale getirdik. İstediğiniz türün Türkiye’deki dağılım haritalarını ve üreme kategorisini (olası, kuvvetle olası, kesin) bağlantıdaki web sitesinden inceleyebilirsiniz.

http://mapviewer.ebba2.info/atlas/turkey

Atlas haritalarının çevrimiçi hale gelmesiyle vatandaş bilimi zamanı yeniden geldi! Atlas arazisine çıkan/çıkmayan bütün kuş gözlemcilerini, bizle verilerini paylaşmaya davet ediyoruz. Haritaları incelerken gözünüze takılan hataları, eksikleri bize bildirin. Bir tür haritasında, söz konusu tür sizin daha önce görmüş olduğunuz bir alanda görünmüyorsa bunu bize yazın.

İletişim adresi: kus.atlasi@gmail.com

Unutmayın, bu haritalar türlerin sadece üreme dönemi olan Mart-Temmuz aylarındaki dağılımını gösteriyor- kışlama kayıtları haritalara dahil değil.

Merak edin, inceleyin, eksikleri bildirin- Türkiye’nin kuş atlasını birlikte oluşturalım!

Arazi Günlükleri: İzmir

Günün birinde, evde miskin miskin otururken, aklıma birdenbire insanlığa ve kuşçuluğa faydalı bir şey yapma isteği geldi. Birkaç yıldır biriktirdiğim arazi deneyimimi bu yönde değerlendirebilir, belki birilerine bir faydam dokunabilirdi.

Nasıl bir şeyler yapabileceğimi planlamaya başlamışken, bilmiyorum nerede,  Türkiye Üreyen Kuş Atlası Projesi için çalışmalara katılmak isteyen gönüllüler arandığı yönünde bir yazı gördüm. Konuyu daha önce bu tip çalışmalara katılmış olan Sezai Göksu hocamızdan biliyordum. Bunun bir şeyler yapabilmek adına iyi bir fırsat olduğunu düşünerek ona danıştım ve yazıda verilen eposta adresine mesaj attım.

Çok kısa bir süre sonra Lider aradı beni. Konu hakkında detaylı bilgiler verdi, tavsiyelerde bulundu. Daha önce bu tip çalışmalara katılmadığım için endişeliydim açıkçası, yüzüme gözüme bulaştırmak da vardı işin içinde.

Lider’in de tavsiyeleri ile Ömer Döndüren ile temasa geçerek 35SMC96 karesi üzerinde çalışmaya yapmaya karar verdik. İlk çalışmayı Ömer ile birlikte yapmak, konuya aşina olmayan benim için büyük bir destek olacaktı. Kuşların çoğunu biliyordum ama davranışları, ötüş tarzları, üreme habitatları gibi konularda bilgim sınırlı idi ve bir uzman desteğine ihtiyacım vardı.20170330_121059

Tüm bu endişelerim Ömer ile araziye çıktığımızda bir anda yok oldu. 31 Mart 2017 tarihinde 35SMC96 10’luk karesinde 2 ayrı erken üreme dönemi sistematik çalışmasını gerçekleştirdik.

Boğmaklı toygar

Fotoğraf: © Çağlar Güngör

Arazide ilk fark ettiğim şey kuşların ötüşleri hakkında çok az bilgim olduğu idi.  Ancak Ömer’in bilgi ve deneyimlerine benimkileri de kattığımda daha önce yaşadığım endişelerin yersiz olduğunu gördüm. Sonuçta çok güzel bir ilkbahar havasında başarılı olduğunu düşündüğüm bir çalışma gerçekleştirdik. Arazide geçirdiğimiz 2 saat boyunca çeşitli türleri gördük, seslerini duyduk ve kayıt altına aldık.  Yılan kartalı üzerimizden uçarken fotoğraf makinesini arabanın bagajında bıraktığım için büyük pişmanlık duydum. Boğmaklı toygarın öterken diğer kuşların sesini taklit etmesi beni şaşkınlığa iten ilk kez karşılaştığım bir olgu oldu. Hayran kalmadığımı söyleyemem doğrusu.

Ömer olmasa bu çalışmayı benim tek başıma gerçekleştirmem imkansızdı. Verdiği destek için kendisine teşekkür ediyorum. Bu bir başlangıçtı ve bundan sonra çok daha başarılı işlere imza atacağımıza inanıyorum.

Bir gece çalışma masamın arkasında oturmuş bir şeylerle uğraşırken birkaç metre ötemdeki balkon demirlerine konan kukumav ile başlayan kuş sevdam, bu çalışma ile birlikte bir ileri boyuta ulaşmış oldu. Sırada ne var bilmiyorum, ama önce bu çalışmanın tamama ermesine katkı vereceğim.

Sonra…. bilmiyorum ama, kuşun olduğu her yerde deklanşöre basabilmeyi umuyorum.

Sevgiyle ve kuşlarla kalın.

Çağlar Güngör

Mart 2017

 

 

 

 

Arazi Günlükleri: Mersin&Karaman

17626266_10154938229717911_6005553566198965746_nSoner ile Titreyen Göl’de buluştuk. Soner bu sene 15 Mart’ta gelen ötücü göçünün geç kaldığını anlatıyordu. Kıyı kontrolü yaptıktan sonra Akseki ‘ye yola çıktık . Bir gün Akseki ‘de kuş arazisi yapıp Akseki’de kaldık. Akseki de kar altındaydı. Ertesi gün sabah erken 36SVF3 karemize hareket ettik. Akşam yaptığımız çalışmada  Afşar‘ın olduğu dere habitatında kuş gözlemi yapmaktı. Hadim Taşkent üzerinden karemize ulaştık ulaşmasına yaklaştıkça yolların iki yanı karlar altındaydı. Hatta aracımızdan fırladık “hani kuşlar nerede ?” çekimini  gerçekleştirdik. Görece irtifa kaybedeceğimizi düşünerek 10’luk karemizde kar olmayacağını düşündük.  Yollar eğlenceliydi ama kuş yoktu. Eğlencemizi iki kocaman HES inşaatı  maalesef kısa sürede kesti.

17523626_10154933389547911_6407882083521778795_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

Yine de Taşkent’e bayıldık . Taş üstünde taştan ibaretti adeta…  Afşar’ı geçtikten sonra bir şelale bilgi levhası gördük. Çetmi Şelalesi. Baktık şelale yolumuzun üzeri haydi dedik. Hem de karemizi keşfetmiş oluruz. Muhteşem bir coğrafya yakalamıştık. Kanyondan geçip şelaleye vardık. Ne var ki 1X1 karemizde değildi şelale! Raslantısal kayıt sağolsun. Derekuşunu elimizle koymuş gibi bulduk. Geriye karemize doğru döndük. Sesleri dinledik. Karemize girdikten sonra ilk ses duyduğumuz noktayı kontrol ederek ,başladık yürüyüşümüze. Olası türleri söylüyor, biraz sonra görüyorduk. Kaya sıvacıları, kaya serçeleri , kuzgun, gökardıç , dağ kuyruksallayanı… Gökardıç sayısı  gayet güzeldi. Adeta çift çift uçuyorlardı.  Kanyon çıkışında bahçelerden baştankaralar, çıvgınlar, ak yanaklı baştankara listemize eklendi.  Boğmaklı ardıç ile duvar tırmaşık arayışımız sonuç vermedi ne yazık ki… Kaya sıvacı kuşlarının yuva hareketi ve gök ardıçlar keyiflendirmişti .

Alanı taramaya başladık ve hemen bir kızılkuyruk bizi durdurdu. Aynı alanda yuvaya çamur taşıyan sıvacı kuşu da var mıydı ? Vardı. Hemen bir serbest kaydı girdik.

İkinci 1X1 karemiz için rakım yükseltmeye karar verdik. Böylece ait olduğumuz 10’luk karede daha değişik bir habitat bulma olasılığımız nerdeyse sıfırdı. Keçimen’e doğru yükseldik. Yolların karla kapalı olduğunu gidemeyeceğimizi köylüler söylese de, kapanana kadar gideriz dedik biz de .

Kış daha kalkmamış bahar henüz gelmemişti buralara. Kuşlar adeta daha yeni ötme denemeleri yapıyordu. Şöyle hakkıyla öteni yakaladığımız zaman  A2 yi yazacaktık, kim tutardı bizi ama bizim uçan canlar  daha hazırlık notaları mırıldanıyor, akort yapıyorlardı. Neyse ki bir orman toygarı öttü! Ketenkuşları henüz dişileri görecek hale gelmemişlerdi  ama varlardı ya!

Soner ile elimizden geleni yaptık . Bu arada müthiş bir Crocus ve Colchicum alanı keşfetmiştik. Üstelik yol açılmıştı köylülere dönüşte müjdeyi vermek istedik.

Dönüse geçtik  iki gece Ermenek’ te kalmayı planlamıştık .Saat 16:30 a geliyordu . Yolun iki yanı karlı , kimi yerde karların yer yer eridiği düzlükler vardı . Soner arabayı birden durdurdu. Aşağıda tarla çinteleri vardı . Ketenkuşu sürüleri , vay!  Dağ İncir Kuşu iki tane! Hemen arabadan indik . O da ne ! Yolun diğer tarafında akıl almaz kulaklı toygar sürüsü. Seksenden fazla! Hepsi akşam pazarı besleniyorlardı. Artık Soner’le bana çamurlara bulanıp bu beslenme şölenine katılmaktan başka seçenek kalmamıştı. Biz de hakkını verdik!

17554464_10154935259797911_6330495089064510484_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

17523341_10154938218267911_6015011414671054848_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

 

 

 

 

 

 

Yol boyu kara kızılkuyruk, ökse ardıcı, kaya kırlangıcı, alaca ağaçkakan kayıtları da alarak Ermenek’e vardık .

Ermenek’teki otelimiz çok güzeldi. Yemeklerini de sevdik. Ermenek  yamaçta kurulmuş  eski kültürümüzün bozulmamış izlerini taşıyan harika bir şehir.  Bu otelin varlığını diş doktorumdan öğrenmiştim yıllar önce. Ermenek’liydi. Her taraf sakindi. Odalarımız maalesef ki Ermenek Baraj Gölü’ne bakıyordu. Ermenek ve yöresi ülkemizin endemik bitki zengini bir yöresi. Düşünebiliyor musunuz sular altında kocaman bir kesimi?  O zaman baraj inşaatı sürüyordu.

Yarın Karaman yoluna girecektik. Googledan ağaçlık alanlar belirledik. İki 10’luk seçtik. Biri veya  diğeri olacaktı. Kuşları  dinleye dinleye yavaş yavaş yolda ileliyorduk. Soner, küçük sıvacı neden olmasın Bahar Abla, dedi. Sağımız solumuz yaşlı, genç karışık ibreli ormandı. Balkusan’a doğru kuzeye gidiyorduk. Yolu kesen vadi aralıklarını ben daima çok cazip bulurum.  Zamanına göre kuş, kelebek buradan akar gider. Yamaçtan yola doğru inen vadi olur bir oluk! Böyle bir olukta durdum. Arabadan indik, bizimkinin ötüşü kulaklarımıza doldu. İki yandan iki erkek alanları için güçlü bir şekilde uğraş veriyorlardı. Eh bir de çaprazgaga! Hemen bir koordinat aldık.  Raslantısal kaydı yaptık. Eğer ilerde böyle bir alan göremezsek dönüp burada 1 x1’lik karemizi yapmaya karar verdik.

17553550_10154938181487911_8034403443918786603_n

Fotoğraf: Bahar Bilgen

Karaman yönünde ilerlemeye devam ettik. İhsaniye’ye kadar alanımızdaydık. Derken ağaçlar bitti. Karlar erimiş yol sular altında. Ama kuyrukkakanlar var! Bir de aksırtlı kuyrukkakan görünce burada 1×1 karemizi yapmaya karar verdik. Böylece 10’luk karemizi belirlemiş olduk. Önceki küçük sıvacı raslantısalda  kalacaktı.  Fakat diğer yandan yol bir süre sonra irtifa kaybederek inecekti sanki. Yine ibreli ormanına girmemiz yüksek bir olasılıktı. Google da bizi onaylıyordu. Nasıl bir alandı burası böyle aksırtlı kuyrukkakanlar üreme havasında cirit atıyordu.4 çift aksırtlı kuyrukkakan! Kuyrukkakanlar suyun başından ayrılamıyordu. Küçük isketeler, ketenkuşları, orman toygarları ki yine ötüyorlar, kaya serçeleri… Yoldan etrafa dağıldık Soner’le. Kaya tepelerinin aralarındaki vadilere doğru girdikçe aksırtlılar artıyordu. Bu arada bu kayalık tepelerde adeta kayaların dibine nefes alamak için saklanmış endemik muhteşem süsenimiz nabzımı artırıyordu. Ona narin Colchicumlar arkadaşlık ediyordu. O da ne yukarda Soner’in gösterdiği yerde iki sarı gagalı dağ kargası uçuyordu. Alanı bir saat boyunca taradık. Soner kaya deliklerinde baykuş aradı. Kısmetimiz bu kadardı.

İkinci 1×1 lik için İhsaniye’ye doğru ilerledik. Yanılmamıştık. Rakım 1925 metreden indikten sonra ibreli ormanlar önümüzdeydi. Buradan neler çıkartabileceğimizi saya saya kare başlangıcımızı belirledik. Yürüyüşümüze başladık. İbrelilerin yaşlılarına doğru yaklaştığımızda küçük sıvacıyı duyduk. Eh biraz eğlendik tabi! Ne de olsa özlemişim!  Kaya kirazkuşu, çam baştankaraları, ispinozlar, sakalar ve cıvıl cıvıl orman toygarları. Uzaktan yaklaşan sürü 3 kangal köpeği eşliğinde belirince ben arabayı almaya döndüm. Zaten saatimizi doldurmuş, ormana inmeyi düşünüyorduk. Arabayla sürüyü atlattıktan sonra indik yine sağı solu dinledik.  İhsaniye’ye yaklaşırken av arayan bir kaya kartalı ile eğlendik. Köyün mezarlığına indik ama ak yanaklı baştankara sesi duyduk sadece…  Ermenek’e dönüp baraj etrafında gözlem yapamaya karar verdik ki o zaman 50’lik karemizde  eksik kalmış kaydımız ve habitatımız olmasın.

Baraj kıyısına inme çabalarımız, yolların inşaat nedeniyle kesilmiş olmasından dolayı başarısız kaldı. Ama biz yine ara yolları falan zorlayarak oldukça yaklaştık. Baştankaralar, alaca ağaçkakan , çıvgınlar derken süper görüntü veren iki küçük ağaçkakan dürbünlerimizde belirdi. Bir çift idiler !

Soner‘e dedim ki bir alan seçeceğim bak oradan çok güzel bir tür çıkacak. Seç bakalım dedi ama seçtiğim alana bir sürü daldı ne varsa önüne kattı. Ben ne yapayım gibi bir ifadeye bürünüyordum ki 4 kırmızı gagalı dağ kargası gökyüzünü şenlendirdi. Hatta biraz oyun da oynuyor gibiydiler! Saat 18:40.  Güzel bir günü daha gayet iyi bir havada bitirmiştik. Karnımız acıkmıştı. Diş Doktorumu Ermenek’ten aramıştım. O da otel müdürü arkadaşı, onu aramış. Akşama ikramlar bizi bekliyordu.

Bahar Bilgen

Nisan 2017

Güneydoğu Anadolu Atlas Çalışması, Kuş Atlasına Dahil Oluyor!

APUSMELB

Apus melba, Welch, 2004.

2004 yılında yapılan Güneydoğu Anadolu Atlası, Türkiye Üreyen Kuş Atlası’na dahil edilebilecek. Atlas ekibi konuyla ilgili çalışmalara başladı. 2004 yılından bu yana meydana gelen çevresel değişimlerin etkisiyle üreme örüntüsü değişen türleri belirlemek için, bölgede düzenli olarak bulunan gözlemcilerin görüşlerine başvurulacak.