Yazar arşivleri: yonetici

İspinozgiller – II.Bölüm

Çöl ve Yarı Çöl Türleri

Küçük alamecek (Bucanetes githagineus)

Male trumpeter finch

Bu tür ne zaman ürer?

Üreme dönemi mart ayında başlar ve haziran ayında biter. Yılda iki kere yumurta bırakır. Erkeklerin sadece üreme dönemi boyunca öttüğü kabul edilir, bu yüzden şubat ayı sonuna doğru olsa bile uygun üreme habitatında gözlenen öten bireyler olası üreyen tür şeklinde kaydedilmelidir (Bu durum için üreme kodu A2).

Bu tür hangi habitatta ürer?

Küçük alamecek üremek için kayalık çölleri, taşlık çölleri, yarı çölleri,büyük kesimi ya da tamamı bitki örtüsünden yoksun arazileri tercih eder. Yuvası kaya veya çalı altındaki bir çukurda ya da duvar veya kayalardaki çatlaklarda bulunur.

Üreme ötüşü nasıldır?

Erkeğin üreme ötüşü:

Türün kur davranışını nasıl anlarım (Atlas kodu B5)?

Kur uçuşunda erkekler uçuş yönlerinde ani degişiklikler ile geniş daireler çizerken kanatlarını güçlüce vurur ve süzülür.  Yerde kur davranışı yaptığı da kayıt edilmiştir, bu sırada erkekler kalkık tepe tüyleri ve sarkık kanatları ile dik durur ve kuyruk sokumlarını ortaya çıkarır.

Yuvadan ayrılmış genç bireyleri nasıl anlarım (Üreme Kodu C12)?

Juvenil (yuvadan yeni ayrılmış genç birey) bireylerin rengi pembeden yoksundur,  tüyleri daha çok kum rengindedir.

Boz alamecek (Rhodospiza obsoleta)

Desert Finch ile ilgili görsel sonucu

Bu tür ne zaman ürer?

Üreme dönemi mart ayında başlar,haziran ayında biter. Buna rağmen öten erkekler şubat ayında bile duyulabilir ve eşler kış aylarında bir araya gelmeye başlar. Yılda iki kere yumurta bırakır. Çiftler yalnız ürerler ya da otuz- kırk çiftten oluşan küçük kolonilerde ürerler.

Bu tür hangi habitatta ürer?

Boz alamecek   rakımı 1400 metreye kadar değişen, yarı çöl arazilerde veya küçük çalılar ile tek tük birkaç ağacın bulunduğu çöllerde ürer. Bitki parçaları ile yaptığı yuvası bir ağacın veya çalının içinde bulunur.

Üreme ötüşü nasıldır?

Erkeğin üreme ötüşü:

Türün kur davranışını nasıl anlarım (Atlas kodu B5)?

Erkekler açıkta duran bir tünekte sağa sola dönerek öterler, bu sırada başlarını aşağı yukarı ve sağa sola sallarlar.

Yuvadan ayrılmış genç bireyleri nasıl anlarım (Üreme Kodu C12)?

Juvenil (yuvadan yeni ayrılmış genç birey) bireyler yetişkin dişiler ile benzer görünür ama kanatları daha soluk renkli ve gagaları sarımsıdır.

Doğu alameceği (Bucanetes mongolicus)

Bucanetes mongolicus ile ilgili görsel sonucu

Bu tür ne zaman ürer?

Üreme dönemi mart ayında başlar ve haziran ile temmuz aylarında sona erer. Yılda iki kere yumurta bırakır. Erkelerin sadece üreme dönemi boyunca öttüğü göz önünde bulundurulmalıdır ve kış aylarında alçak rakımda bulunurlar.Bu yüzden uygun habitatta görülen öten bireyler, hatta nisan ayı sonuna doğru görülen bireyler olası üreyen tür şeklinde kaydedilmelidir (Bu durum için üreme kodu A2). Özellikle koloni halinde ürer ama yalnız üreyen çiftler de görülebilir.

Bu tür hangi habitatta ürer?

Doğu alameceği seyrek bitki örtüsü bulunan kurak, kayalık arazilerde, 800 ile 2700 metre rakım arsında ürer. Bitki parçaları ve kıl ile yapılmış yuvası yerde ya da bir kaya yarığında bulunur.

Üreme ötüşü nasıldır?

Erkeğin üreme ötüşü:

Türün kur davranışını nasıl anlarım (Atlas kodu B5)?

Erkek kur davranışı sırsında tepe tüylerini kabartır, gövde tüylerini olabilidiğince bedenine yaklaştırır ve öne doğru eğilir.

Yuvadan ayrılmış genç bireyleri nasıl anlarım (Üreme Kodu C12)?

Juvenil (yuvadan yeni ayrılmış genç) bireylerin rengi pembeden yoksundur, tüyleri daha çok kum rengindedir ve alt tarafında pembe renk bulunmaz.

Atlas Gönüllü Buluşması – Ankara

Türkiye genelinde yapılan Kuş Atlası projesine Ankara’dan katılım gösterecek olan Atlas gönüllüleri ile Kuş Atlası Ankara buluşmasını 18 Mart’ta gerçekleştirdik. Toplantı öncesinde düzenlediğimiz anket ile konu başlıklarını ve bu başlıkların nasıl aktarılacağını belirlemiştik.

Üreme Kodlarının seçilmesi için gereken çalışmayı sunum-sohbet şeklinde gerçekleştirdik; neden 16 üreme kodu olduğunu ve bunların hangi ana başlıklar altında topladığını ve en önemlisi neden Kuş Atlası’nın temel taşlarından olduğunu tartıştık.

Tartışma sırasında dikkat edilmesi gereken noktaları; türlerin üreme habitaları, göçmen türlere verilmesi gereken kod (X0), üreme kaydı olmayan türler, göçte öten türler, dişi erkek arasındaki görünüm farkları, çiftlerin davranışları, teritoryum davranışı, çiftleşme kur davranışı, muhtemel ya da kullanılan yuvalar arasındaki farkın belirlenmesi, erişkinlerin davranışları, kuluçka açıklığı, yuva yapımı ve bu yuvanın bulunduğu alanın hangi karede olabileceği, üreme kodu B7 ile C10, C12 ile C16 arasındaki fark, yem taşıyan bireyler ve yuva-kuluçka paraziti türler için seçilecek kod oluşturdu. Bu tespitleri yaparken türlerin üreme başarılarını etkilemeyecek şekilde gözlem yapılması gerektiğinin altını çizmek istedik.

Harita ve GPS okuma sırasında yapılması gereken çalışmayı sunum şeklinde gerçekleştirdik ve sorular ile bu kısmı tamamladık. Yine Harita ve GPS okumanın Kuş Atlası’nın olmazsa olmazı olduğundan bahsettik ve tartışma sırasında; sistematik gözlemlerde kare sınırlarından çıkmamak gerektiğini ve örneklemelerin sabit süreli gözlemler olduğunu, neden Avrupa’daki ile aynı metodu kullandığımızı, Türkiye’nin başlangıç boylamı ve ekvator çizgisine göre konumunun UTM değerlerini nasıl etkilediğini, UTM projeksiyonundaki dilimleri ve Atlas karelerinin dilimlerdeki konumlarına odaklandık.

22 Mart salı günü gerçekleştirdiğimiz arazi çalışmasında kare sınırına kalan mesafeyi nasıl hesaplayacağımızı, neden arazi çalışması öncesinde 1x1km kareleri seçmek gerektiğini ve GPS’te kare koduna ait bilgiyi nasıl bulacağımızı kavradık. Üreme Kodları için türlere ait seçimlerimizi arazide gördüğümüz türler üzerinden tartıştık. Arazi çalışması sonrası tuttuğumuz gözlem notlarını arazi kayıt formuna aktardık ve gözlem kayıtlarını Mert Eren eBird’e aktardı.

Kuş Atlası Ankara buluşmasının, teorik ve pratik çalışmaya katılanlar için verimli olduğunu düşünüyorum. Toplantıya ve gözleme katılan ve katkı koyan tüm Atlasçılara teşekkürler.

Kapılarını Kuş Atlası toplantısı için bize açan Doğa Araştırmaları Derneği’ne (DAD) teşekkür ederiz.

 

Kızılay Meydanı’nın güvenli olmaması nedeniyle DAD’da toplantımızı iptal etik ve bunun üzerine Odtü Kuş Gözlem Topluluğu (OKGT) başkanı Kaan Özgencil ile görüştük. OKGT tanışma toplantısından hemen sonra aynı salonda Kuş Atlası toplantısını gerçekleştirebilmemiz için gerekli tüm bürokratik işlemleri gerçekleştiren Kaan Özgencil’e teşekkür ederiz.

Kuş Atlası gönüllü buluşmalarında kullanılan sunumları bağlantıda bulabilirsiniz: https://goo.gl/6TvZJX

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde yaptığımız Atlas pratiğinin kuş gözlem kayıtları için bağlantıya bakabilirsiniz: http://goo.gl/f3m9Sl

Katılımcılar:

Alaz Uslu
Batuhan Yıldırım
Begüm Kaya
Eren Ada
Fikriye Kepenek
İbrahim Kaan Özgencil
Mert Eren
Mehmet Göktuğ Öztürk
Mehmet Görkem Ocak
Merve Yıldızbaş
Umut Tank

Üreyen Kuş Türleri: İspinozgiller – I.Bölüm

Bu yazı 2014 yılında Türkiye Üreyen Kuş Atlası arazi çalışmalarına katılan Robert Manzano Rubio tarafından hazırlanmıştır. Yazar hakkında bilgi yazının sonunda bulunmaktadır.

İspinozgiller ailesi küçük boylu, tohumları yemeye uyum sağlamış konik gagaları olan kuşlardan oluşur. Bu aileye üye olan bir çok tür karmaşık fakat kulağa hoş gelen şarkılara, renkli tüy örtüsüne ve çok belirgin dalgalı bir uçuş tarzına sahiptir.

Genel olarak ispinozgiller oldukça sosyal kuşlardır: İspinoz türü hariç, diğer türler gerçek bir üreme alanını (teritorisini) savunmazlar ve bu nedenle bir çok çiftin yan yana bulunduğu gruplar halinde ürerler. Üreme alanı için genelde ağaçların ve çalıların olduğu alanları tercih ederler.

Türkiye’de görülen İspinozgiller:

 

  • İspinoz (Fringilla coelebs)
  • Florya (Chloris chloris)
  • Saka (Carduelis carduelis)
  • Ketenkuşu (Linaria cannabina)
  • Kara İskete (Serinus pusillus)
  • Karabaşlı iskete (Carduelis spinus)
  • Alamecek (Rhodopechys sanguineus)
  • Çaprazgaga (Loxia curvirostra)
  • Küçük alamecek (Bucanetes githagineus)
  • Doğu alameceği (Eremopsaltria mongolica)
  • Boz alamecek (Rhodospiza obsoleta)
  • Küçük iskete (Serinus serinus)
  • Çütre (Carpodacus erythrinus)
  • Şakrak (Pyrrhula pyrrhula)
  • Kocabaş (Coccothraustes coccothraustes)

 

Yaygın Türler

İspinoz (Fringilla coelebs)

Erkek İspinoz öterken

Bu tür ne zaman ürer?

Her ne kadar öten erkekler yıl boyunca duyulsa da İspinozlar için üreme dönemi Mart ayında başlar ve Temmuz ayında biter. İspinozlar genelde her yıl bir defa yumurta bırakır. İlkbahar göçleri Nisan ortasına kadar devam ettiğinden Mart ve Nisan ayında gözlediğiniz ve kur davranışı sergilemeyen bireyler üremeyen bireyler olarak kayıt edilmelidir (Atlas kodu X0).

Bu tür hangi habitatlarda ürer?

İspinozlar genelde her türlü ağaçlık alanda üreyebilir; plantasyon alanlar, bahçeler, ağaçların seyrek dağıldığı alanlar da dahil. Yükseklik tercihleri alçak alanlardan dağlık ormanlara kadar değişir. Yuvalar bitki materyalleri, tüyler, hayvan kıllarından oluşur ve ağaçlara yapılır.

Üreme ötüşü nasıldır?

Erkeğin üreme ötüşü

Yuvadan ayrılmış genç bireyleri nasıl anlarım (Atlas kodu C12)?

Juvenil (yuvadan yeni ayrılmış bireyler) erişkin dişilerden görünüm olarak farklıdır. Juvenillerde yeni, temiz ve parlak tüyler varken erişkin dişilerin tüyleri yıpranmıştır. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra 5 hafta kadar erişkinler tarafından tırtıllar ile beslenebilir.

Florya (Chloris chloris)

Bu tür ne zaman ürer?

Erkek bireyler Ocak-Şubat gibi ötüşe başlasa da üreme sezonu Mart ayında başlar ve Ağustos ayında biter. Genelde her yıl iki defa yumurta bırakır. Göçmen kuşlar Nisan sonuna doğru hala görülebilir dolayısı ile Mart ve Nisanda gözlenen ve kur davranışı sergilemeyen türler üremeyen bireyler olarak kaydedilmelidir (Atlas kodu X0). Bazı bireylerin göçte öttüğü kaydedildiğinden bu türde erken üreme döneminde dikkatli olmakta fayda var.

Bu tür hangi habitatlarda ürer?

Floryalar ağaçlık alanların kuşudur, ancak üremek için alçak ve daha açık ve erişilebilir alanları tercih eder. Örneğin meyve bahçeleri,  seyrek dağılmış ağaçların olduğu alanlar ve orman açıklıkları gibi. Bu tercihleri nedeni ile Floryaları yerleşim alanlarındaki bahçelerde, yol kenarındaki seyrek dizilmiş ağaçlarda ve hatta yol kenarlarında çalı ve ağaçların sık dizildiği alanlarda kaydetmek mümkündür. Yuva; bitki materyallerinden, tüylerden, hayvan kıllarından oluşur ve ağaç ya da bir çalının içerisine yapılabilir.

Üreme ötüşü nasıldır?

Erkeklerin üreme ötüşü:

Saka (Carduelis carduelis)

Bu tür ne zaman ürer?

Saka erkekleri Şubat’ta ötüşe başlasa da üreme sezonu Nisanda başlar Ağustosta biter. Genelde her yıl iki defa yumurta bırakır fakat Ağustos sonu ve hatta Eylül’de görülen juvenil bireyler üçüncü yumurta bırakma evresine işaret ediyor olabilir. İlkbaharda geç göçmenler Nisan sonuna kadar kalabilir ve bazı bireyler göç esnasında ötebileceğinden Nisan ayında gözlenen bireyler ikinci bir defa gözlem yapılmayacağı durumda veya detaylı bir kur davranışı gözlenmediği taktirde üremeyen bireyler olarak kaydedilmelidir (Atlas kodu X0).

Bu tür hangi habitatlarda ürer?

Üreme habitatı Florya ile benzerdir: ağaçlık alanların kenarlarında, açık alanlarda dağınık olarak yerleşmiş ağaçlarda, meyve bahçelerinde, bahçelerde vb.  Yuva materyali ve lokasyonu yine Florya’ya benzer: bitki materyalleri, tüyler, hayvan kılları bir çalı ve ya ağaca iyice saklanmış bir şekilde yerleştirilir. Yuva genelde 5 metreden alçak yerlere yapılır. Yuvalar bazen aromatik çiçekler ile de süslenebilir.

Üreme ötüşü nasıldır?

Türün kur davranışını nasıl anlarım (Atlas kodu B5)?

Bir sonraki üreme dönemi için çiftler kışlama alanında seçilir. Kur davranışı sırasında dişi ve erkek birbirlerine yakın yerlere tünerler. Daha sonra “pivoting” diye isimlendirilen davranışı sergilerler. Bu davranışta her iki birey sabit durdukları yerde vücudunu sağa ve sola çevirerek dans eder. Aynı zamanda kur davranışlarında “Güve ve Kelebek Uçuşu” davranışları da gözlemlenir. Dişiler çiftleşmeye hazır bir şekilde, titrek kanatlar ve dikleşmiş kuyruk ile öterek bekler.

Yuvadan ayrılmış genç bireyleri nasıl anlarım (Atlas kodu C12)?

Juvenil bireylerin kafalarında siyah veya kırmızı renk bulunmaz. Yumurtadan çıktıktan sonra 3 haftaya kadar ebeveynler tarafından beslenebilirler.

Ketenkuşu (Linaria cannabina)

Bu tür ne zaman ürer?

Erkekler bütün yıl öterken gözlense de üreme sezonu Nisan ayında başlar Ağustos ayında sona erer. Genelde yılda 2 bazen de 3 defa yumurta bırakabilirler. İlkbaharda Nisan ayında gecikmiş göçmenleri kaydetmek mümkün olduğundan alan savunma veya kur davranışı gözlenmiyorsa üremeyen bireyler olarak kaydedilmelidir (Atlas kodu X0).

Bu tür hangi habitatlarda ürer?

Ketenkuşu, diğer ispinoz türlerine göre ağaçlık alanları daha az tercih eden bir türdür: genelde katırtırnağının baskın olduğu çalılıklarda, makilerde, seyrek yayılmış ağaçların bulunduğu açık alanlarda ve Fundagiller ve Katırtırnaklarının bulunduğu ve seyrek olarak Huş gibi ağaç türlerinin bulunduğu habitatları (heathland) tercih eder. Yuva materyalleri önceki türlere benzer ve genelde bir metrenin altındaki yüksekliklere, çalının içerisine yapılır.

Üreme ötüşü nasıldır?

Atlas Günlüklerinde ”Aksaray Karesi”

Kuş Atlası gönüllülerinden Mert Can Aynur İstanbul’da okuyan bir üniversite öğrencisi.

Mert Can sınavları ve dersleri arasında bulduğu ilk fırsatta Kuş Atlası için memleketi Aksaray’a gitti. Çalışmaya babası Ünal Aynur ile Akan Fırat Tırank’ı da dahil etti ve projedeki tüm adımları büyük bir hızla tamamladı. Mert Can’ın Kuş Atlası deneyimini kaleme aldığı yazısı aşağıda.

Mert Can Aynur, Ünal Aynur ve Akan Fırat Tırank’a ayrı ayrı teşekkür ederiz.

”Kuş gözlemi sevdam duyduğum “Kargalar 120 yıl yaşıyormuş” efsanesini araştırarak başladı. Yaklaşık bir senedir az da olsa gözlemler yapıyordum ama bunların daha da artması için bir kıvılcıma ihtiyacım vardı. Bir gün Kuş Atlasının Facebook sayfasına denk geldim, ardından hemen kayıt formunu doldurdum ve yarım saat içinde Lider’den telefon aldım. Böylelikle süreç başlamış oldu.

Atlas Projesini yeni başlayanların gözünden anlatmak isterim. Üç günlük arazi boyunca daha önce gözlemlemediğim yirmi türü gözlemleme şansım oldu. Bunların arasında Kulaklı Toygar, Taşkızılı, Tarla çintesi, ve Uzun kuyruklu baştankara var. Hem bilimsel bir çalışmanın parçası olmak hem de keşfetme duygusunu yaşamak çok güzeldi.

Aksaray’da Ihlara Vadisi ve Kızıl Kilise yakınlarında arazi çalışmalarını tamamladık. Arazi çalışmaları sırasında tarihi ve doğasıyla insanı hayran bırakan manzaralarla karşılaştık. Çoğu zaman “Vay be böyle bir yer de mi varmış?” dedik.

Mert Can Aynur ve Ünal Aynur

Atlas çalışmalarının benim için en önemli yanlarından biri bulunduğum ile ve ilin kuşlarına katkı sağlamak. Arazi çalışmalarını babam Ünal Aynur ve doğa fotoğrafçısı Akan Fırat Tırank ile birlikte gerçekleştirdik. Gelecek sene sanırım memleketimiz Giresun ve çevresinde olacağız 🙂

Unutmadan, üç günün sonunda hissettiğimiz yorgunluk fotoğraf ve video kayıtları elimize ulaşır ulaşmaz bitti, yerini huzura bıraktı 🙂

Bizi doğayla buluşturduğu için Türkiye Üreyen Kuş Atlası proje ekibine teşekkür ederiz.” (Aynur, 2016)

Fotoğraflarını paylaştığı için Ahmet Fırat Tırank‘a ve deneyimlerini paylaştığı için Mert Can Aynur‘a teşekkür ederiz.

Kulaklı toygar (Nisan 2016, Aksaray)

Taşkızılı (Nisan 2016, Aksaray)

Türkiye’de Kuşlar için Üreme Dönemi

Türkiye bir çok habitat ve dolayısı ile kuş türünü bir arada barındıran zengin bir ülke. Hal böyle olunca farklı habitatlar kuş türlerine farklı koşulları sunuyor ve kuşların aktivitesi bu alanlarda farklılık gösterebiliyor. The Birds of Turkey kitabından derlediğimiz bu genel yazıda ülke çapında kuş türlerinin üreme zamanlaması hakkında bilgi vermek istedik.

Türkiye’de üreyen kuşlar için en erken yumurta bırakma dönemi Ocak, en geç dönem ise Temmuz ayıdır. Üreyen tür sayısı bakımından en aktif ay Nisan ve özellikle Nisan’ın ikinci yarısıdır. Türkiye’de üreyen türlerin %80’i Nisan ve Mayıs’ta ilk yumurtasını bırakmış olur fakat bu kayıtlar erken üreme dönemi kayıtlardır. Bir çok tür yaz boyunca üremeye devam eder, birden fazla kez yumurta bırakabilir ve türlerin popülasyonları arasında üremede zaman farklılıkları gözlenebilir. Türkiye’de, üreyen kuş aktivitesinin tepe yaptığı dönem bu aktiviteleri gözlemlemenin çok kolay olduğu Mayıs ve Haziran aylarıdır.

Tepeli Pelikan Şubat ayında üremeye başlayan türlerden (Fotoğraf: Cenk Polat)

Tepeli Pelikan Şubat ayında üremeye başlayan türlerden (Fotoğraf: Cenk Polat)


Ocak
: Akkuyruklu kartal, Sakallı akbaba ve Kızıl akbabaİşte aylara göre yumurta bırakan kuş türleri ve grupları:

  • Şubat: Karabatak, Tepeli pelikan, Gri balıkçıl ve Tavşancıl (toplam 7 türün bu ayda üreme kaydı vardır)
  • Mart: Tepeli karabatak, Kaşıkgaga, Boz kaz, Kara akbaba, Şah kartal, Kaya kartalı, Akça cılıbıt, Büyük cılıbıt, Hazar martısı, Puhu, Alaca baykuş, Kulaklı orman baykuşu, Ökse ardıcı, Büyük baştankara ve Ekin kargası (toplam 34 türün bu ayda üreme kaydı vardır)
  • Nisan: ördekler, bazı kartallar, deliceler, doğanlar, kıyıkuşları, martılar, bazı sumrular, baykuşlar, ağaçkakanlar, toygarlar, ardıçlar, baştankaralar, kargalar ve çinteler.
  • Mayıs:  ebabiller, arı kuşları, kırlangıçlar, kuyrukkakanlardan bazıları, ötleğenlerden bazıları, sinekkapanlar ve örümcekkuşları (toplam 99 türün bu ayda üreme kaydı vardır)
  • Haziran: Kadife ördek, Ala doğan, Bıldırcınkılavuzu, Büyük dağbülbülü, Çütre, Doğu kirazkuşu, Arı şahini, (muhtemelen) Küçük orman kartalı (toplam 12 türün bu ayda üreme kaydı vardır)
  • Temmuz: Ada doğanı (muhtemelen)

Bir çok genel faktör kuşlarda üremenin zamanlamasını etkilemektedir: gün uzunluğu, enlem, alanın denizden yüksekliği, sıcaklık, bitki örtüsünün büyüme durumu ve  yavrular için mevcut olan besin bolluğu gibi. Bütün bu faktörler birbirleri ile bağlantılıdır. Türkiye’de türlerin yaygın olarak görüldüğü alanlarda en erken üreme kayıtları ülkenin batısı ve güneyindeki daha sıcak olan kıyı alanlardan ya da yüksek olmayan kesimlerden gelir.  En geç üreme kayıtları ise doğu ve kuzey-doğudaki dağlık alanlardan gelir. Taşkuşuna ait Bursa’dan gelen üreme kayıtları buna bir örnektir: Uludağ’da 800 metre yükseklikteki alanlarda üreme kayıtları dağın zirvesindeki alanlardan bir ay kadar önce gelir.

Türkiye’de kuş türleri için üremeye başlanan dönem üremenin bittiği dönemden daha iyi biliniyor. Yapılan gözlemler, yabancı gözlemcilerin ziyaretinin de katkısı ile, ilkbahar aylarında yoğunlaşır ve genelde Temmuz-Ağustos aylarında çok daha az gözlem yapılır. Bu yüzden bu geç üreme döneminde ülkede ciddi bir veri açığı vardır.

Üreyen Kuş Atlasında sizden aynı kareyi hem erken hem de geç üreme döneminde ziyaret etmenizi isteme sebebimiz hem karenizde üreyen kuş türlerinin tamamına yakınına ulaşmanız hem de bu türlerin üreme alışkanlıklarına dair olabildiğince detaylı kayıt toplamanızdır.

Türkiye Üreyen Kuş Atlası Açık Radyo’da

Perşembe günleri Açık Radyo’da konuklarını ağırlayan Yeşildalga Programı’na 11 Şubat günü Türkiye Üreyen Kuş Atlası proje sorumlusu olarak konuk oldum. Program süresince kuş gözlemciliği, kuş fotoğrafçılığı, kuş gözlem toplulukları, Kuş Atlası projesi; nedir, nasıl yapılır, kim yapar, neden önemli ve daha bir çok şey konuştuk.

TurkiyeKusAtlasi_AcikRadyo

Yayın kaydına bağlantıdan ulaşabilirsiniz ve  program hakkında bilgi için bağlantıya bakabilirsiniz.

Kuş Atlası Toplantısı, Ekim 2015, Samsun

ss

Kuş Atlası Toplantı Katılımcıları

1    Giriş

2014 yılında Avrupa Kuş Sayım Konseyi (European Bird Census Council) partnerleri ile birlikte, 30 yıl önce yapılan ilk Atlas çalışmasını güncelleyecek yeni bir Atlas projesi başlatması ile Türkiye Üreyen Kuş Atlası için de ikinci bir fırsat doğdu.
2015-2018 yıllarında gerçekleşecek olan Üreyen Kuş Atlası projesinin hedefleri:
•    Türkiye’de üreyen kuş türlerini sistematik gözlemler ile belgelemek.
•    Türkiye’de üreyen kuş türlerinin bolluklarını hesaplamak.
•    Gelecekte kapsamlı çalışmalar yürütebilecek kuş gözlemci kapasitesini artırmak.
•    Avrupa Üreyen Kuş Atlası için veri açığını doldurmak.
2015 yılında 20 kare yapıldı. Bu projede minimum 160 kare tamamlama hedefimiz var.
Bu toplantının amacı kuş gözlemcilerini bir araya getirerek onların Atlas projelerinden beklentilerini, projenin ilk dönemindeki deneyimlerini ve Atlas metodunun detaylarını tartışmak ve bunların doğrultusunda gelecek dönem çalışmalarını daha verimli hale getirmektir.

2    Katılımcılar

•    Başak Şentürk
•    Cemil Gezgin
•    Dilek Şahin
•    Dilek Eylül Dizdaroğlu
•    Eray Çağlayan
•    Ergün Bacak
•    Fatma Karahan
•    Fikret Can
•    Hayat Karaaslan
•    İhsan Eroğlu
•    İlker Özbahar
•    Kadri Kaya
•    Kerem Ali Boyla
•    Kiraz Erciyas Yavuz
•    Kübra Karaman Arslan
•    Lider Sinav
•    Mehmet Eren Yalman
•    Muna Genç
•    Mustafa Uzun
•    Nizamettin Yavuz
•    Oğuz Mülayim
•    Ömral Ünsal Özkoç
•    Özlem Saygın
•    Sancar Barış
•    Semanur Dağcı
•    Taner Şekercioğlu
•    Utku Perktaş
•    Yaz Güvendi (WWF)

3    Program

1. GÜN 10.10.2015  SAMSUN, OMTEL OTEL, DENİZKIZI TOPLANTI SALONU.
•    Taner Şekercioğlu – Tanışma.
•    Kerem Ali Boyla – Üreyen Kuş Atlası Nedir?
•    Açık Oturum 1 – Atlas projesinin faydaları nelerdir?
•    Grup Çalışması 1 – Türkiye’de atlas projesinin uygulanmasının önündeki engeller nelerdir?
•    Grup Çalışması 2 – Bu engeller nasıl aşılabilir?
2. GÜN  (11.10.2015) SAMSUN, KIZILIRMAK DELTASI, CERNEK HALKALAMA İSTASYONU.
•    Kızılırmak Deltası’nın tanıtımı: Ömral Ünsal Özkoç
•    Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ornitoloji Araştırma Merkezi Cernek Halkalama İstasyonu’nu Ziyaret ve Kuş Halkalama: Yrd. Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz
•    GPS kullanımı ve harita okuma: Kerem Ali Boyla
o    Atlas Metot Uygulaması. Değerlendirme. (Foto 1)
•    Üreme Kodları: Lider Sinav
Cep telefonlarına GPS Test uygulaması yüklendi. https://play.google.com/store/apps/details?id=com.chartcross.gpstest&hl=tr  Atlas Metod uygulaması sırasında bulunduğumuz bazı noktalarda koordinat aldık. Kerem Ali Boyla bu çalışma sonuçlarını değerlendirdi ve her ekibin rotasını çıkardı. (Foto 1)

4    Sonuçlar

AÇIK OTURUM 1 – ATLAS PROJESİNİN FAYDALARI NELERDİR?

•    Alanın belirli olması
•    Sınırlı süre gözlem yapmak
•    Lokaldeki gözlemci için daha farklı noktalara gitme fırsatı
•    Kapsamlı gözlem metodu kullanılması
•    Gözlemci için kişisel gelişim fırsatı
•    Ulusal düzeyde koruma ve bilimsel çalışmalar için temel bilgi
•    Türlerin dağılım bilgisini elde etme
•    Alan korumada kurumların elini güçlendiren verinin sağlanması
•    İklim değişikliği modelleri için temel veri sağlaması
•    Kuş gözlemci havuzunun genişletilmesi, uzmanlığın arttırılması
•    Akademik çalışmalar için temel veri
•    Sık gidilmeyen, hiç kayıt olmayan noktalarda veri toplamak
•    Bilinçli av düzenlemesi için temel veri
•    İzleme çalışmalarının daha verimli planlanması
•    Tarafsız, sistematik veri kaynağı
•    Benzer çalışmalar için motivasyon, cesaret sağlaması
•    Alanda (potansiyel) tehditleri belirleme fırsatı
•    Türler hakkında var olan bilginin somutlaştırılması
•    Gözlemciler için bilimsel bir çalışmada yer alma fırsatı

TÜRKİYE’ DE ATLAS PROJESİNİN UYGULANMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER NELERDİR?

•    Kuş gözlemci sayısı
•    İletişim ve tanıtım
•    Çalışmayı sahiplenecek kurumsal yapı
•    Karenin coğrafi ve diğer özelliklerinin yeterince bilinmemesi
•    Gözlem kalitesinin standart olmaması
•    Seçilen 1×1 karelerin 50×50 kareleri temsil edememesi
•    Gözlem ekibi güvenliği (terör, yaban hayvanları ve çoban köpekleri, bazı insanlar, kaza)
•    Kaynak (gözlemcinin deneyimi ve ses tanıması, veri güvenirliğinin test edilmesi, maddi kaynaklar, gözlemciler ve proje ekibiyle iletişim, yerel halkla iletişim, yerel kuş gözlemcilerin eksikliği)
•    Metodolojinin uygulanmasında karşılaşılabilecek sıkıntılar (erken ve geç üreyen türler, düşük dansiteli, kolonyal ya da spesifik nişlerde üreyen ve nokturnal türlerin belirlenen kareler ve saatler içinde gözlemlenememesi, sulak alanlarda 1 saatlik transektte habitatın yeterince örneklenememesi, hava şartları sebebiyle yapılamayan gözlemin telafisi)
•    Proje idaresi (bürokratik engeller, akademik destek eksikliği, proje görev, yetki, sorumluluk ve idaresinin şeffaf olmaması,  katılanların emeğinin görünürlüğü ve karşılık görmemesi, katkıda bulunanların isimlerinin verilmesi, motivasyonun arttırılması için yapılan çalışmalar)
•    Lojistik-Ulaşım (özel saha, terör, coğrafya, iklim, şoför, uygun araç, yerel  kılavuz, hava koşulları, araç temini, yakıt temini, arazi masrafları)
•    Donanım-Ekipman (GPS, teleskop, fotoğraf makinesi)
•    Proje sonuçlarının değerlendirilmesi (kayıtların güvenilirliği, gözleme katkı sunan kişi ve kurumların proje çıktılarındaki görünürlüğü)
•    Proje öncesi bilgilendirme (hazırlık, eğitim)
•    Arazinin kötü planlanmasının ve boşa giden eforun yarattığı etki
•    Proje ekibince yapılan yetersiz ve yanlış iletişim
•    Projenin çıktılarına, geri dönüşüne dair duyulan güvensizlik
•    Araç eksikliği
•    Projede belirli metodun kullanılamsı ve metodu öğrenme konusunda desteğe ihtiyaç  duyulması
•    Veri kalitesi
•    Zaman
•    Kalifiye eleman
•    Finansman

PROBLEMLER VE ÇÖZÜMLERİ

1.    Ulaşım, araç, ekipman, para, güvenlik: Milli parklar ile protokol, belediyelerden destek, Üniversiteler bilimsel araştırma fonlarından (BAP) destek alma, lokal gözlemcilerin önceden planlama yapması, en az iki gözlemci, köpek-savar, ilkyardım malzemesi, jandarma ile iletişim, sponsorluk (araç kiralama), yerel insanlar ile iletişim
2.    Kalifiye eleman, insan sayısı, eğitim, kayıt güvenilirliği: 35 kişi/yıl. İllere göre iletişim listesi- deneyime göre iletişim yapacak kişi önemli,     tecrübeli- tecrübesiz eşleşmesi, bölgesel ziyaretler
3.    Kötü proje yönetimi, şeffaflık, projeye güven, katılımcı görünürlüğü, iletişim ve tanıtım,   bürokrasi, akademik destek, güvenlik: Ekip toplantıları (periyodik, proje hakkında sürekli geribildirim, mail grupları, güncelleme, kare- kişi eşleşmesinin yayınlanması, gönüllü toplantıları, yayınlarda isimlere teşekkür, yerel yetkili ve halk ile iletişim- yerel gazete, radyo vb, görevli yazısı, bakanlık ile sezon öncesi iletişim, bilgilendirme, arazide izin yazısının bulunması, üniversitelerde tanıtım, doğru kişiler ile iletişim)
4.    Sürdürülebilirlik: Eski kuş gözlem toplulukları ile iletişim, yönetim için yedek proje ekibi, alternatif kaynak araştırması ve listelenmesi. Proje yönetim ekibinin sürdürülebilirliği (İzleme takip ekibi:  Projenin durumuyla ilgili düzenli bilgilendirilen, proje işleyişini bilen fakat yürütmeye karışmayan bir yan kurulun varlığı. Proje mali sürdürülebilirliğinin sağlanması: Alternatif kaynak araştırması. Arazi ekibinin sürdürülebilirliği: Tecrübeli gözlemcilere 1 den fazla kare verilmesi. Eski kuş gözlem topluluklarının ziyaret edilerek tekrar aktive edilmesi. Katılımcılar ve potansiyel katılımcılara projenin gidişatı ve çıktıları hakkında bilgilendirme ve geri bildirimde bulunulması)
5.    Kapsam ve örneklem problemi: Kareler için ön hazırlık (bölgeyi bilene danışma, Google Maps) ve keşif ziyareti,  eğitim videoları,  yedek kare seçimi (1×1),  türler için hazırlık, araziyi kolaylaştırıcı mobil uygulamaların araştırılması ve paylaşımı, ‘’ zor ‘’ türler için metot geliştirme, online eğitim-karışabilecek türler.

5    Teşekkürler

Projeyi Destekleyen Kurum: Swiss Ornithological Institute adına European Bird Census Council
Projeyi Yürüten Kurum: WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)
Toplantı organizasyonuna katkılarından dolayı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ornitoloji Araştırma Merkezi yetkilileri Prof. Dr. Sancar Barış ve Yrd. Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz’a, kolaylaştırıcılarımız Taner Şekercioğlu ve Neslihan Özgüneş’e, Kızılırmak Deltasını anlatan Ömral Ünsal Özkoç’a, iletişim sorumlumuz Yaz Güvendi ve teknik görüş ve katkılarından dolayı siz değerli katılımcılara teşekkür ederiz.

Üreyen Kuş Türleri: Büyük Baştankara

Büyük baştankara (Parus major) yıl boyunca çok yaygın ve yüksek sayıda görülen bir tür olsa da İç Anadolu’nun merkezi kesimlerinde, Güney Doğu Anadolu’da ve Doğu Anadolu’nun vadilerinde dağılımı daha lokaldir. Deniz seviyesinden ağaç sınırına kadar olan yüksekliklerde ürese de çoğunlukla vadi ve dağların alçak kesimlerine yoğunlaşır.

Photo from ARKive of the Great tit (Parus major) - http://www.arkive.org/great-tit/parus-major/image-A20237.html

Photo from ARKive of the Great tit (Parus major) – http://www.arkive.org/great-tit/parus-major/image-A20237.html

Photo from ARKive of the Great tit (Parus major) - http://www.arkive.org/great-tit/parus-major/image-A17256.html

Photo from ARKive of the Great tit (Parus major) – http://www.arkive.org/great-tit/parus-major/image-A17256.html

Üreme Habitatı:

Üremek için bir çok habitatı tercih eder: genelde ağaçların bulunduğu yerlere yoğunlaşır. Sık olmayan ağaçlık alanlar, zeytinlikler, bahçeler, parklar, ekili alanlar, maki tercih ettiği habitatlar arasındadır.

Photo from ARKive of the Great tit (Parus major) - http://www.arkive.org/great-tit/parus-major/image-A20070.htmlPhoto from ARKive of the Great tit (Parus major) – http://www.arkive.org/great-tit/parus-major/image-A20070.html

Ağaç oyuklarına, elektrik direklerine, binalara ve duvarlara yuva yapar. Oyuklarda bulunan yuva kap şeklindedir. Ebeveynler yavruları tırtıllar ile besler.

Tarihçe

Türkiye Üreyen Kuş Atlası fikri ilk olarak Doğal Hayatı Koruma Derneğinin RSPB’ye Ağustos 2002’de bu projeyi başlatmayı teklif etmesi ile ortaya atıldı. Proje fikrinin geliştirilmesi sürecinde iki önemli nokta vardı:

  1. Önemli Kuş Alanları (ÖKA) izleme ağının -kuş gözlem topluluklarının- bu projeye nasıl entegre edileceği,
  2. Bilgi toplama için en uygun metodun belirlenmesi.

O dönemde ilk atlas çalışması için yapılan çalıştayın amacı Türkiye’de yapılmakta olan kuş çalışmalarını ilgili tarafların da bir araya gelmesiyle tartışmak ve bunları KuşAtlas Projesi başlığı altında bir araya getirmekti. Çalıştay sonucunda belirlenen hedefler ise

  • Ülke çapında tüm üreyen kuşların dağılımı hakkında bilgi toplamak,
  • Bilgilerin yarı nicel olması ve böylece ileride yapılacak çalışmaların sonuçlarına göre populasyonlardaki değişimlerin izlenebilmesi,
  • Arazi çalışmalarının ve metodolojinin olabildiğince basit ve eğlenceli olması,
  • Çalışmaların 5 yıl, bilgilerin analiz edilmesinin 2 yıl sürmesi,
  • Çalışmaların (50 x 50 km)’lik kutularda yapılması ve EBCC (Avrupa) atlası ile aynı standartlarda olmasıydı.

KuşAtlas Projesi, Doğal Hayatı Koruma Derneğinden sonra, 2002 yılında Doğa Derneğinin koordinasyonu altına geçmiş ve bunu takiben ilk eğitim ve arazi çalışmaları da 2003 baharında yapılmıştır. Projenin ilk yılında İstanbul, Kayseri ve Samsun’daki kuş gözlem ekipleri pilot çalışmaları gerçekleştirmiş ve metodolojinin belirlenmesinde önemli rol oynamışlardır. 2003 yılında verilen eğitimlerle birlikte yerel KuşAtlas çalışmaları toplamda beş ile yayılmıştır. 2004 baharında tam 10 ayrı topluluk 9 ayrı ilde KuşAtlas çalışmalarını gerçekleştirmeye hazırdır. Ancak ne yazık ki projede beklenen ilerleme kaydedilememiş, proje ülke çapına yayılamamıştır.

Kuş gözlemci sayısının giderek arttığı günümüzde, Türkiye Kuş Atlası Projesi artık daha olası duruma gelmiştir. Bu sebeple 2013 yılında European Bird Cencus Council (EBCC -Avrupa Kuş İzleme Komisyonu) ile yapılan fikir birliği sonucunda Türkiye’de Üreyen Kuş Atlası çalışmasının yeni başlayacak olan II. Avrupa Üreyen Kuş Atlası çalışması ile eş zamanlı olarak yeniden planlanmasına ve uygulanmasına karar verilmiştir.

Başlangıç Toplantısı 24 Mart 2014

Hazırlayan: Nilüfer Araç

1997 de ilki yapılan Avrupa Üreyen Kuş Atlası çalışması türlerin ve habitatların koruması için önemli bir doküman. Amacı tür populasyon değişimlerini bilimsel ve bütüncül bir şekilde izleyebilmek.
Ülkelerin aynı zaman diliminde, aynı metodoloji ile yaptığı, kuş gözlemcilerinin bizzat çalışmayı yaparak katkı koyduğu, verilerin modellenebildiği önemli bir çalışma.
Bugün EBCC komitesi (European Bird Census Council, ornitolog ve doğa koruma uzmanlarından oluşan 8 kişi) 30 yıl sonra bu çalışmayı tekrarlamak istiyor. 5 yıl içerisinde 50 den fazla ülke ile, 500 den fazla üreyen kuş türünü izleyerek, 5000 km2 den fazla alanı tarayarak, 50 000 den fazla gönüllü ile çalışacaklar. Toplantıda komite üyeleri ile tanıştık ve projeyi onlardan dinledik.
Bu seferki çalışmanın özel bir yanı var. Daha önceki çalışmaya katılmamış olan Rusya, Kafkas Ülkeleri ve Türkiye’yi dahil etmek.
Türkiye’de ilk kuş atlasının telaffuz edildiği sene 1970 Max Kasperek makalesi. Daha sonra ilk deneme 2000 yılında DHKD zamanında 8 kişi ile gerçekleştirilmiş ama tamamlanmamış. Bunun üzerine fon desteği ile yapılabileceği düşünülerek yazılan proje de kaynak bulamayınca bu fikirden faz geçilmiş.
Ama bazı bölgelerde farklı projeler altında kuş atlası çıkartılmış. Bunlar; Konya Havzası (DHKD, 1998), Güneydoğu Anadolu Biyolojik Çeşitlilik Çalışması (DHKD, 2002), Anadolu Çaprazı Boşluk Analizi (DKM, 2007-2008)
Kuş gözlemcileri ile yapılan gönüllülük esasına dayanan bu çalışma için zamanında Türkiye’de yeterli kuş gözlemcisi olmadığı için ve kuş gözlemcisi profili öğrencilerden oluştuğu için gerçekleşmemesine karşın bugünkü durumun analiz edilmesi ile Türkiye’nin bu çalışmaya katılabileceği düşünülmekte. Gözlemci sayısı daha çok ve büyük şehirler dışında da varlar. Üstelik sadece öğrenciler değil iş sahibi olan bu hobi için para ve zaman harcayan insanlar var.
Geniş topraklara sahip Rusya’da bu mümkünse neden Türkiye’nin de üreyen kuş atlası olmasın deniyor.
Atlas çalışması bu senden itibaren 2017 yılına kadar tamamlanmaya çalışılacak. Şimdiden Ornitolog Kerem Ali Boyla önerliğinde bir grup insan gönüllü olarak organizasyona başlamış ve kuş gözlemcilerine hazırladıkları basit form ve metodoloji bilgisini paylaşarak çalışmayı yapılabilecekleri bölgeler konusunda yönlendirme yapıyorlar.
5 yıl içinde sadece bir defa 50 kmx50 km lik alanlar ziyaret edilecek. Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında 4 adet 10×10 luk kare içinde 1 km lik belirlenen çizgide kare içinde  yürüyerek kayıt tutulacak.
Bu iş her ne kadar gönüllülük esasına dayalı olsa da tüm Türkiye’de yapılabilmesi için zaman zaman dışarıdan desteğe ihtiyaç duyulacak.
Kimi zaman yurt dışından gelen gözlemciler yardımcı olurken kimi zaman bizim gibi sivil toplum kuruluşlarının çalışma alanlarında en azından gözlemcilere ulaşım veya benzin, konaklama desteği sağlaması bu çalışmayı güçlendirecektir. Kuşlar alanlarımızın termometresi gibi. En iyi göstergeler. Doğa Koruma ya hizmet edecek ve çevre koruma çalışmalarımız içinde altlık olabilecek bu dokümana destek vermek oldukça önemli.