Kategori arşivi: Haberler

Aladoğan (Falco vespertinus) İçin Üreme Kodu C13!

Aladoğanın (Falco vespertinus) bilinen üreme bölgesi Türkiye sınırları dışındadır. Daha önce Türkiye’de türün yuvalama kolonisi ya da yalnız üreyen bir çifti kayıt edilmemiş. Varsa da böyle bir kaydın varlığından haberimiz yok.

Türkiye’deki bazı kayıtlara bakacak olursak;

eBird’de üreme döneminde görülmüş muhtemel bir çiftin kaydı var ve bu kayıda en fazla B3 üreme kodu ”Üreme döneminde uygun üreme habitatında bir Çift gözlendi’’ verilmiş. Gözlem kaydı için tıklayabilirisiniz.

Bir başka gözlemde göç döneminde çiftleşen bireyler görülmüş (bkz: Şekil1). Bu durumu aladoğan araştırmacılarına sorduk. Çiftlerin göç döneminde bir araya gelebildiğini bu dönemde görülen çiftleşmelerin eş seçimine yönelik olabileceğini ayrıca bu tür çiftleşmelerin görülmesinden kısa süre sonra çoğu çiftin ortadan kaybolduğunu öğrendik (Palatitz & Szabolcs, 2016). Çiftleşen bu iki birey daha sonra üremek için Türkiye sınırları dışında bir yuvalama alanı seçmiş olabilir. Bu durum için kullanılabilecek  üreme kodu B5 ”Çiftleşme ve Kur davranışı’’ olur.

ekran-alintisi

Şekil 1. Çiftleşen aladoğanlar © Murat Yıldız

Bunun dışında üreme döneminde alınmış başka kayıtlarımız da var. eBird’deki kayıtları incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Yurt dışındaki kayıtlara bakacak olursak;

Kuzey İtalya’da (20 yıl önce) türün bilinen üreme bölgesi dışında kalan üreyen bir popülasyonu ortaya çıkmış. Bazen Fransa’da (1997-2002) bilinen üreme bölgesinden çok uzakta başarılı üreme gerçekleştiren yalnız üreyen çiftler görülmüş (Palatitz, 2016). Tür bilinen üreme bölgesinin dışında da üreyebilir.

Bu yılsa Türkiye’de Kuş Atlası arazi çalışmalarında türün kullandığı bir yuva tespit edildi. Yuvayı kullanan çift haziranın son haftasında fotoğraflandı. Ancak kullanılan yuvanın içinde yumurta ya da yavru gözlenemedi. Çifti rahatsız etmemek için alanda kısa süre kalındı ve bu süre içinde erkek bireyin yuva içindeki durumunu ve yakın çevrede dolanan dişi bireyi Kadri Kaya fotoğrafladı (bkz: Şekil2). Gün içinde yapılan ikinci ziyarette erkek bireyin yuvanın hemen yakınında tünemiş hali de fotoğraflandı (bkz: Şekil3).

disi-aladogan

Şekil 2. Dişi aladoğan © Kadri Kaya

erkek-alad

Şekil 3. Erkek aladoğan © Kadri Kaya

Çifti kısa süre gözlemlediğimiz için türün üreme başarısı hakkında yeterli bilgi sahibi olamadık. Yuvada yavru ya da yumurta var mıydı? Çift o yuvayı kaç günden beri kullanıyordu? Yuvaya besin getiren bireyler oldu mu? Söz konusu çiftin çiftleştiği görüldü mü? Aşağıda da açıkladığımız üzere bu soruların hepsi cevapsız kalmış durumda.

Türün üreme başarısı gösterip göstermediğini anlamak üzere ikinci bir ziyaret de yapıldı. Söz konusu yuvayı ağaçtan düşmüş halde bulduk. Yerdeki yuvanın içinde yumurta kabukları bulduk. Bu ziyaret süresince çift alanda görülmedi. Kabuk ölçümlerini ve fotoğraflamasını yapan Cem Orkun Kıraç aladoğan araştırmacılarına sorularını yöneltti (bkz: Şekil 4 ve Şekil 5). Yumurta kabuğunun aladoğana ait olmadığını öğrendik.

20160720_062450

Şekil 4. Yerdeki yuvada bulduğumuz yumurta kabuğu. © Cem Orkun Kıraç

falco-vespertinus-_-and-passer-haspaniolensis-egges_tr-breeding-bird-atlas

Şekil 5. Yumurta boyu ölçümü. © Cem Orkun Kıraç

Eski bir saksağan yuvası olan bu yuvanın etrafında söğüt serçelerinin (Passer hispaniolensis) yuvaları da vardı, aladoğanlar yuvayı kullanırken söğüt serçelerini de yuvanın etrafında görüyorduk. Yuvayı yere düşmüş halde bulduğumuz ikinci ziyarette söğüt serçelerinin henüz çatlamamış yumurtalarını da kuru otlardan yaptıkları yuvaların içinden çıkarmıştık (bkz: Şekil6).

20160720_063418

Şekil 6. Küçük ve kırılmamış yumurta söğüt serçesi (Passer hispaniolensis) yumurtasıdır. © Cem Orkun Kıraç

Yeterli gözlem yapamamış olmamız ve ikinci ziyarette yuvayı yerde bulmuş olmamız nedeniyle bir çok sorumuz cevapsız kaldı.

Sonuç olarak sadece türün alandaki varlığını görme şansına eriştik, bu gözlemin bile ne kadar heyecan verici olduğunu tahmin edebilirsiniz 🙂

Aladoğan tehdite açık (NT) bir türdür. Tür üzerindeki tehditleri arttıracak paylaşımlar yapmamayı ilke ediniyoruz.

‘İsviçre’de kuşların durumu. 2016 Raporu’ yayımlandı.

Swiss Ornithological Institute (İsviçre Ornitoloji Enstitüsü) tarafından ‘İsviçre’de kuşların durumu. 2016 Raporu.’ yayımlandı. Bu yılın odak noktası dağ kuşları.
Pek çok dağ türü dağlık alanların aşağı kesimlerinden uzaklaşıp yüksek rakımlara çıkmak zorunda kalıyor. Bu değişimin nedenleri küresel ısınma ve kuşların yaşam ortamlarının yoğun şekilde kullanılması. Türlerin bu değişime verebilecekleri tepkinin ne kadar hızlı olacağı ve ne kadar uzun süreceği ise belli değil.
Habitat tercihindeki bu kaymaların en önemli nedenlerinden biri olarak tarım uygulamalarındaki değişimler gösteriliyor. İsviçre’nin alçak kesimlerinde dağ incirkuşu ve tarlakuşunun daha nadir hale geldiği belirtiliyor. Bunun en büyük nedenlerinden birinin ise yoğun tarım uygulamaları olduğu düşünülüyor.

14089325_163081714128864_6682800598190959875_n
Raporda bazı türler için en üst sınır olan rakımlara kadar yapılan turistik tesislerin bu türlerin habitatlarını daralttığı, bunun da popülasyonlarda düşüşe yol açabileceği belirtiliyor. Türkiye’de dağ türlerinin durumu hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Özellikle turizm baskısının mevcut olduğu dağlık alanlarda tür kompozisyonu değişiyor olabilir.
İsviçre Ornitoloji Enstitüsünün yayınladığı rapora aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

http://goo.gl/NbAvCD

Veri Analizleri- 1

2016 yılında yapılan Atlas çalışmaların analizlerini yapmaya başladık. Bu amaçla yaptığımız analizlerden biri, Atlas gönüllülerinin de aklını kurcalayan bir soruya yönelik: Neden toplam dört karede çalışılmalı?

Atlas çalışması için her bir 10×10 km’lik karede erken ve geç üreme döneminde birer kere olmak üzere toplam dört transekt yapılıyor. Analizlerde aynı 10×10 km içinde yapılan gözlemlerde transekt sayısı arttıkça tür sayısında belirgin bir artış olduğu dikkat çekiyor (bkz. Şekil 1). Grafiğe bakıldığında ikinci ve dördüncü transekt arasında ciddi bir farklılık olduğu görülüyor. Analizler hem erken hem de geç dönemde yapılan sistematik çalışma sonucunda ise karedeki tür çeşitliliğinin arttığını gösteriyor (bkz. Şekil 2).

Bunu biraz açalım. Birinci grafikte erken ve geç dönem arazi çalışması yapılmış 6 farklı 10’luk karenin sonuçları görülüyor. Sütunlar birer saatlik çalışmalar sonucunda görülen toplam tür sayısını gösteriyor. Her bir dörtlü grubun en solundaki açık renkli sütun ilk transekti, yani ilk 1×1 km’lik alanı temsil ediyor. Transekt sayısı arttıkça (sırayla rengi koyulaşan sütunlara bakıldığında) toplam tür saysının arttığı görülüyor.

1234 (1)

Şekil 1

Peki hem erken hem de geç üreme döneminde aynı alanı ziyaret etmek ne kadar önemli? İkinci grafik, her iki dönemde arazi çalışması tamamlanan karelerde toplam tür sayısının, bir başka deyişle tür çeşitliliğinin arttığını gösteriyor. Geç dönemde yapılan arazi çalışmalarında tür sayısı daha düşük çıkabiliyor. Geç dönemde kuşların üreme ötüşlerinin daha az duyulması buna etki eden etmenlerin başında geliyor olabilir. Buna karşın toplam tür sayısındaki artış oldukça belirgin (grafikteki en koyu renkli sütunlar).

early-late (1)

Şekil 2

Grafik: Kerem Ali Boyla

Atlas Top 50

Sistematik çalışmalar sırasında yılın en sık görülen 50 türünün listesini çıkardık. Sonuçlar heyecan verici. 1 saatlik sistematik gözlemler sırasında en sık görülen tür karatavuk!

Resim1

Serçe, kumru, saksağan gibi hemen her türlü yerleşimde karşımıza çıkan türler sonraki sıralarda yer bulurken, Avrupa’da koruma altında olan üveyik ve kirazkuşu türleri Türkiye’de ilk 50’nin içinde.

unnamed (1)

Sistematik gözlemler yapılan en az bir saatlik yürüyüşler sırasında gerçekleşiyor.

Yılın türü karatavuğun (Turdus merula) sesini aşağıdaki bağlantıdan dinleyebilirsiniz:

Fotoğraf: Cenk Polat

Kirazkuşları Avrupa’da Tükeniyor

image_resizeKirazkuşu (Emberiza hortulana) Avrupa’nın pek çok ülkesinde azalmakta. Belçika’da türün tamamen yok olduğu doğrulandı. Hollanda, Macaristan, Slovakya ve İsviçre gibi ülkelerde de yok olduğu düşünülüyor. Bu yokoluşun başlıca sebepleri tarım uygulamaları ve arazi yapısındaki değişiklikler ve aşırı avlanma. Kirazkuşları Fransız mutfağında yeri olan türlerden. 1979 yılında getirilen av yasağına karşın, Fransa’daki kirazkuşu sayısı son 30 yılda %50-%75 azaldı.

Kirazkuşları 4-6 çiftten meydana gelen küçük gruplar halinde ürüyor. Yaşam alanı olarak seyrek ve kısa boylu bitki örtüsüyle kaplı kurak habitatları, otlakları ve ekili arazileri tercih ediyor. Bu nedenle tarım uygulamalarındaki değişiklikler kirazkuşlarının beslenebileceği ürün çeşitliliğinin düşmesine ve üreme döneminde kuşların insanlar tarafından rahatsız edilmesine yol açıyor.

Kirazkuşu ve yaşam alanları, Avrupa’da koruma altında (Kuş Direktifi Ek I).

13920746_1154256057980817_1389893143220219455_n

Kaynak:

http://ec.europa.eu

http://www.birdlife.org

https://www.facebook.com/EBBA2.info

Hindmarch, Colin, and Jeff Kirby. Corridors for birds within a pan-European ecological network. Vol. 123. Council of Europe, 2002.

17. Türkiye Kuş Konferansına Katıldık

Kuş Atlası olarak, Doğa Derneğinin bu yıl Beypazarı’nda düzenlediği Kuş Konferansına katıldık. Pek çok kuş gözlemcisini ve akademisyeni bir araya getiren konferansta hem birbirinden değerli sunumları dinledik, hem de gönüllülerle ve çalışmayla ilgilenen gözlemcilerle bol bol sohbet etme fırsatı bulduk.

Kuş Atlası projesi çalışanlarından D. Eylül Dizdaroğlu konferansta kuş atlası çalışmasının ne olduğunu ve nasıl yürütüldüğünü anlatan kısa bir sunum yaptı. Sunuma bu linkten ulaşabilirsiniz.

Konferansın Beypazarı’nda düzenlenmesi Türkiye’nin üreyen önemli kuş türlerinden küçük akbaba yuvalarını ziyaret etmek için güzel bir fırsat oldu. Konferanstan bir önceki gün düzenlenen akbaba eğitiminin de öne çıkan konusu olan küçük akbaba, IUCN Kırmızı Liste’sine göre EN, yani Tehlikede. Türkiye, Avrupa’daki en geniş küçük akbaba popülasyonlarından birini barındırıyor. Bu popülasyonun büyük bölümü ise Beypazarı ve Kirmir Vadisi’nde; yani alan Türkiye’deki küçük akbaba popülasyonu için kritik öneme sahip. Üreyen Kuş Atlası çalışmasının bu türle ilgili ne gibi sonuçlar ortaya koyacağını merak ediyoruz.

Fotoğraflar: Mahmut Koyaş

 

Türkiye’de Bıldırcınkılavuzunun İki Yeni Üreme Alanı Bulundu!

Türkiye’nin nadir üreyen kuşlarından biri olan bıldırcınkılavuzunun (Crex crex) iki yeni üreme alanı keşfedildi.

2016 yılında yapılan kuş atlası çalışmalarında bıldırcınkılavuzunun üreme alanlarına yenileri eklendi. Kiraz Erciyas Yavuz ve Nizamettin Yavuz, 2 Haziran tarihinde Artvin’de kuş atlası için çıktıkları arazi çalışmasında bıldırcınkılavuzu sesi duydu. Geniş bir çayırlıktan gelen sesi hemen kaydedip bizimle paylaştılar. Bundan kısa bir süre sonra, 15 Haziran’da deneyimli kuş gözlemcisi Hans-Günther Bauer, Erzurum’da Meinrad Kneer ve Dilek Şahin’le çıktığı atlas arazisinde, bir yol kenarındaki  çayırlıktan gelen bıldırcınkılavuzu sesini duydu. Ekip birkaç gün sonra alana tekrar gittiğinde sesleri yine duydu ve türün alanda ürediğine emin oldu.

Bu türün Türkiye’de daha önce sanılandan çok daha yaygın olduğu ortaya çıktı. Bundan sonra yapılacak habitat modelleme çalışmalarında türün yeni potansiyel üreme alanları ortaya çıkabilir.

kiraz and nizam

Nizamettin Yavuz ve Kiraz Erciyas Yavuz

dilek and günther

Dilek Şahin, Hans-Günther Bauer ve Meinrad Kneer

crex crex 2

Bıldırcınkılavuzunun ürediği çayırlar, Erzurum.

 

Atlas Gönüllü Buluşması – Ankara

Türkiye genelinde yapılan Kuş Atlası projesine Ankara’dan katılım gösterecek olan Atlas gönüllüleri ile Kuş Atlası Ankara buluşmasını 18 Mart’ta gerçekleştirdik. Toplantı öncesinde düzenlediğimiz anket ile konu başlıklarını ve bu başlıkların nasıl aktarılacağını belirlemiştik.

Üreme Kodlarının seçilmesi için gereken çalışmayı sunum-sohbet şeklinde gerçekleştirdik; neden 16 üreme kodu olduğunu ve bunların hangi ana başlıklar altında topladığını ve en önemlisi neden Kuş Atlası’nın temel taşlarından olduğunu tartıştık.

Tartışma sırasında dikkat edilmesi gereken noktaları; türlerin üreme habitaları, göçmen türlere verilmesi gereken kod (X0), üreme kaydı olmayan türler, göçte öten türler, dişi erkek arasındaki görünüm farkları, çiftlerin davranışları, teritoryum davranışı, çiftleşme kur davranışı, muhtemel ya da kullanılan yuvalar arasındaki farkın belirlenmesi, erişkinlerin davranışları, kuluçka açıklığı, yuva yapımı ve bu yuvanın bulunduğu alanın hangi karede olabileceği, üreme kodu B7 ile C10, C12 ile C16 arasındaki fark, yem taşıyan bireyler ve yuva-kuluçka paraziti türler için seçilecek kod oluşturdu. Bu tespitleri yaparken türlerin üreme başarılarını etkilemeyecek şekilde gözlem yapılması gerektiğinin altını çizmek istedik.

Harita ve GPS okuma sırasında yapılması gereken çalışmayı sunum şeklinde gerçekleştirdik ve sorular ile bu kısmı tamamladık. Yine Harita ve GPS okumanın Kuş Atlası’nın olmazsa olmazı olduğundan bahsettik ve tartışma sırasında; sistematik gözlemlerde kare sınırlarından çıkmamak gerektiğini ve örneklemelerin sabit süreli gözlemler olduğunu, neden Avrupa’daki ile aynı metodu kullandığımızı, Türkiye’nin başlangıç boylamı ve ekvator çizgisine göre konumunun UTM değerlerini nasıl etkilediğini, UTM projeksiyonundaki dilimleri ve Atlas karelerinin dilimlerdeki konumlarına odaklandık.

22 Mart salı günü gerçekleştirdiğimiz arazi çalışmasında kare sınırına kalan mesafeyi nasıl hesaplayacağımızı, neden arazi çalışması öncesinde 1x1km kareleri seçmek gerektiğini ve GPS’te kare koduna ait bilgiyi nasıl bulacağımızı kavradık. Üreme Kodları için türlere ait seçimlerimizi arazide gördüğümüz türler üzerinden tartıştık. Arazi çalışması sonrası tuttuğumuz gözlem notlarını arazi kayıt formuna aktardık ve gözlem kayıtlarını Mert Eren eBird’e aktardı.

Kuş Atlası Ankara buluşmasının, teorik ve pratik çalışmaya katılanlar için verimli olduğunu düşünüyorum. Toplantıya ve gözleme katılan ve katkı koyan tüm Atlasçılara teşekkürler.

Kapılarını Kuş Atlası toplantısı için bize açan Doğa Araştırmaları Derneği’ne (DAD) teşekkür ederiz.

 

Kızılay Meydanı’nın güvenli olmaması nedeniyle DAD’da toplantımızı iptal etik ve bunun üzerine Odtü Kuş Gözlem Topluluğu (OKGT) başkanı Kaan Özgencil ile görüştük. OKGT tanışma toplantısından hemen sonra aynı salonda Kuş Atlası toplantısını gerçekleştirebilmemiz için gerekli tüm bürokratik işlemleri gerçekleştiren Kaan Özgencil’e teşekkür ederiz.

Kuş Atlası gönüllü buluşmalarında kullanılan sunumları bağlantıda bulabilirsiniz: https://goo.gl/6TvZJX

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde yaptığımız Atlas pratiğinin kuş gözlem kayıtları için bağlantıya bakabilirsiniz: http://goo.gl/f3m9Sl

Katılımcılar:

Alaz Uslu
Batuhan Yıldırım
Begüm Kaya
Eren Ada
Fikriye Kepenek
İbrahim Kaan Özgencil
Mert Eren
Mehmet Göktuğ Öztürk
Mehmet Görkem Ocak
Merve Yıldızbaş
Umut Tank

Türkiye Üreyen Kuş Atlası Açık Radyo’da

Perşembe günleri Açık Radyo’da konuklarını ağırlayan Yeşildalga Programı’na 11 Şubat günü Türkiye Üreyen Kuş Atlası proje sorumlusu olarak konuk oldum. Program süresince kuş gözlemciliği, kuş fotoğrafçılığı, kuş gözlem toplulukları, Kuş Atlası projesi; nedir, nasıl yapılır, kim yapar, neden önemli ve daha bir çok şey konuştuk.

TurkiyeKusAtlasi_AcikRadyo

Yayın kaydına bağlantıdan ulaşabilirsiniz ve  program hakkında bilgi için bağlantıya bakabilirsiniz.

Kuş Atlası Toplantısı, Ekim 2015, Samsun

ss

Kuş Atlası Toplantı Katılımcıları

1    Giriş

2014 yılında Avrupa Kuş Sayım Konseyi (European Bird Census Council) partnerleri ile birlikte, 30 yıl önce yapılan ilk Atlas çalışmasını güncelleyecek yeni bir Atlas projesi başlatması ile Türkiye Üreyen Kuş Atlası için de ikinci bir fırsat doğdu.
2015-2018 yıllarında gerçekleşecek olan Üreyen Kuş Atlası projesinin hedefleri:
•    Türkiye’de üreyen kuş türlerini sistematik gözlemler ile belgelemek.
•    Türkiye’de üreyen kuş türlerinin bolluklarını hesaplamak.
•    Gelecekte kapsamlı çalışmalar yürütebilecek kuş gözlemci kapasitesini artırmak.
•    Avrupa Üreyen Kuş Atlası için veri açığını doldurmak.
2015 yılında 20 kare yapıldı. Bu projede minimum 160 kare tamamlama hedefimiz var.
Bu toplantının amacı kuş gözlemcilerini bir araya getirerek onların Atlas projelerinden beklentilerini, projenin ilk dönemindeki deneyimlerini ve Atlas metodunun detaylarını tartışmak ve bunların doğrultusunda gelecek dönem çalışmalarını daha verimli hale getirmektir.

2    Katılımcılar

•    Başak Şentürk
•    Cemil Gezgin
•    Dilek Şahin
•    Dilek Eylül Dizdaroğlu
•    Eray Çağlayan
•    Ergün Bacak
•    Fatma Karahan
•    Fikret Can
•    Hayat Karaaslan
•    İhsan Eroğlu
•    İlker Özbahar
•    Kadri Kaya
•    Kerem Ali Boyla
•    Kiraz Erciyas Yavuz
•    Kübra Karaman Arslan
•    Lider Sinav
•    Mehmet Eren Yalman
•    Muna Genç
•    Mustafa Uzun
•    Nizamettin Yavuz
•    Oğuz Mülayim
•    Ömral Ünsal Özkoç
•    Özlem Saygın
•    Sancar Barış
•    Semanur Dağcı
•    Taner Şekercioğlu
•    Utku Perktaş
•    Yaz Güvendi (WWF)

3    Program

1. GÜN 10.10.2015  SAMSUN, OMTEL OTEL, DENİZKIZI TOPLANTI SALONU.
•    Taner Şekercioğlu – Tanışma.
•    Kerem Ali Boyla – Üreyen Kuş Atlası Nedir?
•    Açık Oturum 1 – Atlas projesinin faydaları nelerdir?
•    Grup Çalışması 1 – Türkiye’de atlas projesinin uygulanmasının önündeki engeller nelerdir?
•    Grup Çalışması 2 – Bu engeller nasıl aşılabilir?
2. GÜN  (11.10.2015) SAMSUN, KIZILIRMAK DELTASI, CERNEK HALKALAMA İSTASYONU.
•    Kızılırmak Deltası’nın tanıtımı: Ömral Ünsal Özkoç
•    Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ornitoloji Araştırma Merkezi Cernek Halkalama İstasyonu’nu Ziyaret ve Kuş Halkalama: Yrd. Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz
•    GPS kullanımı ve harita okuma: Kerem Ali Boyla
o    Atlas Metot Uygulaması. Değerlendirme. (Foto 1)
•    Üreme Kodları: Lider Sinav
Cep telefonlarına GPS Test uygulaması yüklendi. https://play.google.com/store/apps/details?id=com.chartcross.gpstest&hl=tr  Atlas Metod uygulaması sırasında bulunduğumuz bazı noktalarda koordinat aldık. Kerem Ali Boyla bu çalışma sonuçlarını değerlendirdi ve her ekibin rotasını çıkardı. (Foto 1)

4    Sonuçlar

AÇIK OTURUM 1 – ATLAS PROJESİNİN FAYDALARI NELERDİR?

•    Alanın belirli olması
•    Sınırlı süre gözlem yapmak
•    Lokaldeki gözlemci için daha farklı noktalara gitme fırsatı
•    Kapsamlı gözlem metodu kullanılması
•    Gözlemci için kişisel gelişim fırsatı
•    Ulusal düzeyde koruma ve bilimsel çalışmalar için temel bilgi
•    Türlerin dağılım bilgisini elde etme
•    Alan korumada kurumların elini güçlendiren verinin sağlanması
•    İklim değişikliği modelleri için temel veri sağlaması
•    Kuş gözlemci havuzunun genişletilmesi, uzmanlığın arttırılması
•    Akademik çalışmalar için temel veri
•    Sık gidilmeyen, hiç kayıt olmayan noktalarda veri toplamak
•    Bilinçli av düzenlemesi için temel veri
•    İzleme çalışmalarının daha verimli planlanması
•    Tarafsız, sistematik veri kaynağı
•    Benzer çalışmalar için motivasyon, cesaret sağlaması
•    Alanda (potansiyel) tehditleri belirleme fırsatı
•    Türler hakkında var olan bilginin somutlaştırılması
•    Gözlemciler için bilimsel bir çalışmada yer alma fırsatı

TÜRKİYE’ DE ATLAS PROJESİNİN UYGULANMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER NELERDİR?

•    Kuş gözlemci sayısı
•    İletişim ve tanıtım
•    Çalışmayı sahiplenecek kurumsal yapı
•    Karenin coğrafi ve diğer özelliklerinin yeterince bilinmemesi
•    Gözlem kalitesinin standart olmaması
•    Seçilen 1×1 karelerin 50×50 kareleri temsil edememesi
•    Gözlem ekibi güvenliği (terör, yaban hayvanları ve çoban köpekleri, bazı insanlar, kaza)
•    Kaynak (gözlemcinin deneyimi ve ses tanıması, veri güvenirliğinin test edilmesi, maddi kaynaklar, gözlemciler ve proje ekibiyle iletişim, yerel halkla iletişim, yerel kuş gözlemcilerin eksikliği)
•    Metodolojinin uygulanmasında karşılaşılabilecek sıkıntılar (erken ve geç üreyen türler, düşük dansiteli, kolonyal ya da spesifik nişlerde üreyen ve nokturnal türlerin belirlenen kareler ve saatler içinde gözlemlenememesi, sulak alanlarda 1 saatlik transektte habitatın yeterince örneklenememesi, hava şartları sebebiyle yapılamayan gözlemin telafisi)
•    Proje idaresi (bürokratik engeller, akademik destek eksikliği, proje görev, yetki, sorumluluk ve idaresinin şeffaf olmaması,  katılanların emeğinin görünürlüğü ve karşılık görmemesi, katkıda bulunanların isimlerinin verilmesi, motivasyonun arttırılması için yapılan çalışmalar)
•    Lojistik-Ulaşım (özel saha, terör, coğrafya, iklim, şoför, uygun araç, yerel  kılavuz, hava koşulları, araç temini, yakıt temini, arazi masrafları)
•    Donanım-Ekipman (GPS, teleskop, fotoğraf makinesi)
•    Proje sonuçlarının değerlendirilmesi (kayıtların güvenilirliği, gözleme katkı sunan kişi ve kurumların proje çıktılarındaki görünürlüğü)
•    Proje öncesi bilgilendirme (hazırlık, eğitim)
•    Arazinin kötü planlanmasının ve boşa giden eforun yarattığı etki
•    Proje ekibince yapılan yetersiz ve yanlış iletişim
•    Projenin çıktılarına, geri dönüşüne dair duyulan güvensizlik
•    Araç eksikliği
•    Projede belirli metodun kullanılamsı ve metodu öğrenme konusunda desteğe ihtiyaç  duyulması
•    Veri kalitesi
•    Zaman
•    Kalifiye eleman
•    Finansman

PROBLEMLER VE ÇÖZÜMLERİ

1.    Ulaşım, araç, ekipman, para, güvenlik: Milli parklar ile protokol, belediyelerden destek, Üniversiteler bilimsel araştırma fonlarından (BAP) destek alma, lokal gözlemcilerin önceden planlama yapması, en az iki gözlemci, köpek-savar, ilkyardım malzemesi, jandarma ile iletişim, sponsorluk (araç kiralama), yerel insanlar ile iletişim
2.    Kalifiye eleman, insan sayısı, eğitim, kayıt güvenilirliği: 35 kişi/yıl. İllere göre iletişim listesi- deneyime göre iletişim yapacak kişi önemli,     tecrübeli- tecrübesiz eşleşmesi, bölgesel ziyaretler
3.    Kötü proje yönetimi, şeffaflık, projeye güven, katılımcı görünürlüğü, iletişim ve tanıtım,   bürokrasi, akademik destek, güvenlik: Ekip toplantıları (periyodik, proje hakkında sürekli geribildirim, mail grupları, güncelleme, kare- kişi eşleşmesinin yayınlanması, gönüllü toplantıları, yayınlarda isimlere teşekkür, yerel yetkili ve halk ile iletişim- yerel gazete, radyo vb, görevli yazısı, bakanlık ile sezon öncesi iletişim, bilgilendirme, arazide izin yazısının bulunması, üniversitelerde tanıtım, doğru kişiler ile iletişim)
4.    Sürdürülebilirlik: Eski kuş gözlem toplulukları ile iletişim, yönetim için yedek proje ekibi, alternatif kaynak araştırması ve listelenmesi. Proje yönetim ekibinin sürdürülebilirliği (İzleme takip ekibi:  Projenin durumuyla ilgili düzenli bilgilendirilen, proje işleyişini bilen fakat yürütmeye karışmayan bir yan kurulun varlığı. Proje mali sürdürülebilirliğinin sağlanması: Alternatif kaynak araştırması. Arazi ekibinin sürdürülebilirliği: Tecrübeli gözlemcilere 1 den fazla kare verilmesi. Eski kuş gözlem topluluklarının ziyaret edilerek tekrar aktive edilmesi. Katılımcılar ve potansiyel katılımcılara projenin gidişatı ve çıktıları hakkında bilgilendirme ve geri bildirimde bulunulması)
5.    Kapsam ve örneklem problemi: Kareler için ön hazırlık (bölgeyi bilene danışma, Google Maps) ve keşif ziyareti,  eğitim videoları,  yedek kare seçimi (1×1),  türler için hazırlık, araziyi kolaylaştırıcı mobil uygulamaların araştırılması ve paylaşımı, ‘’ zor ‘’ türler için metot geliştirme, online eğitim-karışabilecek türler.

5    Teşekkürler

Projeyi Destekleyen Kurum: Swiss Ornithological Institute adına European Bird Census Council
Projeyi Yürüten Kurum: WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)
Toplantı organizasyonuna katkılarından dolayı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ornitoloji Araştırma Merkezi yetkilileri Prof. Dr. Sancar Barış ve Yrd. Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz’a, kolaylaştırıcılarımız Taner Şekercioğlu ve Neslihan Özgüneş’e, Kızılırmak Deltasını anlatan Ömral Ünsal Özkoç’a, iletişim sorumlumuz Yaz Güvendi ve teknik görüş ve katkılarından dolayı siz değerli katılımcılara teşekkür ederiz.